İttifak çevirisi

Herkes aynı şeyi tartıştı; MHP lideri Bahçeli'nin çıkışı "öylesine mi" yoksa "böylesine mi" idi...

Siyaseten kendi mahallesine söylenen sözleri "öylesine" kategorisine alabiliriz, liderler zaman zaman bunu yapar. Başvurdukları bir diğer yöntem ise "böylesine" kategorisine alacağımız vurgulardır.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında "KKTC Parlamentosu acilen toplanmalı ve Türkiye Cumhuriyeti'ne katılma kararı almalıdır. 81 Düzce'den sonra 82'nin Kıbrıs olması hayat memat meselesi olmalıdır" demekle kalmadı, "tekrar ediyorum" diyerek "öylesine" değil "böylesine" olduğunun altını çizmiş oldu.

Peki seçim bitmiş, sonuçlar ilan edilmişken bu açıklama ile ne yapılacaktı

Öyle ya; Cumhurbaşkanı Erdoğan KKTC Cumhurbaşkanlığı seçiminin kazananı Tufan Erhürman'ı tebrik etmişti bile...

Bir çeviriye ihtiyaç duyulacaktı, Cumhur'un bunu nasıl anladığının tarifi gerekiyordu...

O tarif Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başdanışman kadrosunda yer alan Oktay Saral'dan geldi:

"Sayın Bahçeli aslında titreyip kendine gelmesi için, 'aman ha, yanlış bir adım atarsın' noktasında söylediği bir sözdür. Güzel söylemiştir. Ama bu Kıbrıs'ın şu anki mevcut yönetiminin kendine gelmesi kendini bulması, kendi olması noktasında Türkiye'den asla ve kata ayrı adım atmaması noktasında bir subliminal mesaj mı dersiniz Böyle bir şey olmuştur. Cumhurbaşkanımız da zaten Cumhurbaşkanlığı makamına uygun olarak tebrik etmiştir."

Mesele anlaşıldıysa, bu bahsi şimdilik kapattığımızın resmidir. En azından Beştepe kapatmış görünüyor.

100 şehir meselesi

Bugünlerde AK Parti'nin çalışmaları üzerinden hatırlanan, il sayısının 100'e çıkarılma hadisesi aslında MHP'nin uzun soluklu bir projesi. Bahçeli, son yıllarda defaatle bu öneriyi tartışmaya açmış ve en sonunda 2023'te il hesabını açıkça ortaya koymuştu.

Bugün asıl kaçırılan nokta 100 il dışındaki ikinci öneri maddesi. Bahçeli