CHP gelse böyle mi olurdu

Bir iddia var. Deniyor ki; CHP İmralı görüşmesine dahil olmayacağını ilan ettiği için tüm plan suya düştü. Cumhur İttifakı'nın görüşmeyi meşruiyet alanına taşıyabilmesi için CHP'li vekillerin katılımı elzemdi ama olmadı.

Bu iddia, görüşmenin ardından olan bitenleri ekleyerek bir teze dönüştü. Dikkat ettiğiniz üzere; İmralı'ya gidişin saati ve detayı gazetecilerden saklandı. Sorulan soruya cevap vermemeyi bırakın, yanıltıcı bilgi vermeyi bile göze aldı komisyon üyelerinden biri. Açıkça yalan söyledi yani...

Bunu da güvenlik tedbirinin gereğiymiş gibi gösterdi.

Görüşmenin içeriğini bırakın tek bir "şunu konuştuk" cümlesi bile kurulmadı.

Yukarıdaki tezi savunanlar ise; "Bak gördün mü, CHP olmayınca gizli saklı gitmek zorunda kaldılar ve hiçbir şey anlatamıyorlar. CHP üyesi olsa boy boy fotoğraflar verilirdi" dedi.

Hakikaten bu İmralı'ya gidiş hadisesi, sürecin "en garip" olayı olarak tarihe geçti.

"MİT yoktu" masalı

Tuhaf olsa da alıcısını bulan bir haber okuduk önceki gün. Tartışmalı bir şekilde İmralı'ya giden üç komisyon üyesinin Öcalan ile görüşmesi sırasında devlet güvenlik görevlilerinin dahil olmadığı öne sürüldü.

Güvenlik kaynakları ise; helikopterin İstanbul'dan kalkıp İmralı'ya gittiği dakikadan itibaren MİT yetkilileri ile Adalet Bakanlığı görevlilerinin sürecin içinde olduğunu söylüyor. Hatta görüşmede sadece tutanak tutulmadığını, ses ve görüntü kaydının da alındığını belirtiyorlar.

Süre içinde kafalar karışık olsa gerek. Kimi 2 saat 50 dakika kimi tam 3 saat, kimi ise 3 saati aşan diye tahminler ortaya koydu. Güvenlik kaynakları; helikopterin 11 sularında İstanbul'dan kalktığına ve 16:30 gibi geri döndüğüne işaret ediyor. Yol süresini düşünce hesap ortada, görüşme 3 saatten az olamaz.

Asgarinin kulisi net

Dün SÖZCÜ Ana Haber'de de anlattım. Bakanlık ve Beştepe kulislerinden aldığım bilgileri harmanlayınca anlıyorum ki; asgari ücreti 28 bin lirayı geçmeyecek.