Anketlere hayrola

Sürecin başı belli, sonu karmaşık gibi...

Adalet talepli mitingler sürecek görüntüde...

Siyaseti doğrudan etkileyen yargılamalar da başladı...

Ne kaldı

Olası sonuçlar...

Peki birdenbire neden bu kadar anket bombardımanına maruz kaldık. Ortada bir değişken mi var

Seçmen eğilimleri neden bir anda değişmeye başladı

Son ölçümlerde DEM Parti seçmeninin olası bir seçimde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a göstereceği rağbetin düşük kaldığı görülmüş. Zaten aksi mi bekleniyordu

Ya da MHP'nin risk aldığı bu süreç döneminde oy kaybetme tartışması... Muhtemel veya dönemsel olasılıklar içerisinde değil miydi

Seçmen gruplarının bir bölümünde hareketlilik var, doğru. İnsanlar ekonomik kriz ve adalet talebi dışında pek bir şeye bakmıyor. Hatta önüne konan veya getirilen ne olursa bunu bir dayatma olarak algılıyor.

Sürecin de zaman zaman "acaba sürüncemede mi kalacak" şeklinde sorular sordurmaya teşne olması bunu besliyor.

Anlaşılan biz baskın veya erken seçimi ciddi ciddi konuşmadan da değişen anket sonuçlarına hazırlıklı olmalıyız.

CHP'nin ve AK Parti'nin yeri çok değişmeden farklı kaymalar mı olacak, göreceğiz.

Bilimsel mütalaa AYM'nin konusu

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nadönük davaların miladı "Ahmak" adı altında konuşulan dosyaya uzanıyor.

Bilindiği gibi; İmamoğlu'nun eski İçişleri Bakanı'na verdiği yanıt YSK üyelerine hakaret davasına dönüşmüştü.

Sonra ise bir takım tetiklemeler oldu.

Meselaİmamoğlu hakkında, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasını protesto etmek amacıyla yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik "iftira içeren asılsız ithamlarda bulunduğu" iddiasıyla 1 milyon liralık manevi tazminat davası da açılmıştı.

O gün TCK'nın reform mimarı olarak görülen Profesör Adem Sözüer ile konuşmuştum.

Bu peş peşe gelen "kamu görevlilerine hakaret" temelindeki dosyalardan ne çıkacaktı, yeni siyasi yasaklar mı

"Şu an tazminat davası, siyasi yasak vs. doğurmaz. Ortada bir eleştiri var. Eleştiri de bir tazminatı gerektirmez. Normal bir uygulamada, tazminat davası reddedilir. 'Bu davadan ayrı bir suç duyurusu olursa ve bir ceza davası açılırsa, işte o zaman siyasi yasak gündeme gelir ve tartışma konusu olur" demişti Sözüer.

İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat da "Tazminat davasının kamu görevlisine hakaret davasına dönüştürülmesi biraz zorlama olur diye değerlendiriyorum" yorumunu yapmıştı.

Peki bunları neden hatırlattım

Çünkü bilimsel mütalaaya da konu olan bu itirazlar artık Anayasa Mahkemesi'nin önünde. Biraz dolaylı olsa da İmamoğlu davalarının çıkacak karardan etkilenmesi muhtemel...

Anayasa Mahkemesi, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçunda cezanın alt sınırının bir yıldan az olamayacağına ilişkin düzenlemenin iptali istemini, 11 Aralık Perşembe günü esastan görüşerek karara bağlayacak. AYM, düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı bularak iptal ederse, İmamoğlu'nun