Bu bakanlarla seçim asla güven içinde yapılamaz!

ANALİZ

Bu bakanlarla seçim asla güven içinde yapılamaz!

Türkiye'nin bütün değerleri, gelenekleriyle oynandı.

Bayağılık, düşüklük adeta yükselen değer oldu.

Artık ne milli ne de dini hiçbir değer bırakmadılar.

Olan bu millete oluyor.

Yeni yetişen genç nesil bugünkü düzeysizliği normal kabul edip böyle hazırlanıyor hayata.

Böyle gitmesi halinde bundan 20 yıl sonra en geri kalmış sünepe ülkelerden biri haline geleceğiz.

Erdoğan ve yönetimindeki iktidar siyaset adına yapılacak en kötü işleri yapmaktan hiç sakınmıyorlar.

Sanki ülke babalarının malı gibi.

Bir yerel seçime gidiyoruz ama Erdoğan ve ekibi bir yerel seçimi adeta ölüm kalım savaşına çevirdi.

Erdoğan İstanbul'u kazanabilmek için aklına gelen ne varsa hepsini yapıyor, bir anlamda düğmelerin hepsine birden bastı.

Kabinesindeki memurların tamamını İstanbul seçimi için seferber etti.

Bakın İstanbul sokaklarına dağılarak dükkân dükkân gezip Murat Kurum'a oy isteyen bakanları sayayım size;

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih KACIR

Ticaret Bakanı Ömer Bolat

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın BAK

Eski Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç

Eski Türkiye diyerek kötüledikleri Türkiye'de kör topal da yürüse demokratik ahlâa önem verilirdi.

Seçimlerden üç ay önce Ulaştırma, İçişleri ve Adalet bakanları istifa eder yerlerine tarafsız isimler atanırdı.

Bu üç bakan seçim güvenliği ve sağlığı için en önemli makamlarda oturan bakanlardır.

Bu bakanların tarafsızlara bırakılmasının amacı seçim güvenliği konusuna halka söz verilmesiydi.

Oysa hiçbir siyasi kural ve ahlâka uymayan Erdoğan kabinesindeki tüm memurları seferber etti.

AKP'liler artık eskisi gibi esnaf ziyareti yapamıyor, pazarlara girip halkla sohbet edemiyor, çünkü sert tepki görüyorlar, eleştiri bombardımanına tutuluyorlar.

Oysa bakanlar arkalarında onlarca polisle birlikte geziye çıkıyorlar.

Sıkıysa biri laf söylesin, eleştirmeye kalksın.

Nitekim küçük bir protestoda bulunanlar bile anında derdest edilip götürülüyor.

Bu bakan adı altındaki memurlarla seçim güvenliği olabilir mi, millet gönül rahatlığı ile sandığa gidebilir mi

Bu kadar taraflı, kendi karakterini bile yerle bir etmekten çekinmeyen içişleri ve adalet bakanlarının seçimlerdeki her türlü hileyi yaptıracağını görmemek için aptal olmak gerek.

Bu seçimde halka çok büyük iş düşüyor.

Her türlü hileye hurdaya karşı herkes sandığına sahip çıkmak ve bir oyun bile ziyan olmamasını sağlamak hepimizin görevidir.

YENİ ÖĞRENDİM

Rusya'daki terör olayının arkasında Navalni'nin intikamı mı var

Emniyet istihbarat dairesinden emekli bir tanıdığım aradı dün.

"Rusya'daki büyük terör olayının arkasında Amerika olabilir" dedi.

Ben de "Bu kanıya nasıl vardınız" diye sordum.

Anlattığı şu;

Şubat ayında Putin'in büyük muhalifi olarak bilinen Aleksey Navalni hapishanedeyken zehirlenerek öldürüldü.

Bu kişi her ne kadar en şiddetli Putin muhalifi olarak bilinse de arkasında Amerika vardı.

Navalni, Yale Üniversitesi'nde okudu, bu sırada Amerikan istihbaratı kendisi ile yakınlık kurdu.

Navalni daha sonra Rusya'da muhalefete başladı, bu nedenle hapse girdi.

Amerika, Navalni'nin ailesini Kaliforniya'ya getirdi.

Ardından Amerika ile Rusya arasında pazarlık başladı.

Putin, Navalni'ye karşılık Amerika'nın elinde tuttuğu 4 kişiyi istedi.

Amerika biraz nazlanınca bir anda Navalni'nin hapishanede öldüğü açıklandı.

Başkan Biden ölüm olayından sonra Navalni'nin ailesini ziyaret ederek "Siz Amerika'nın güvencesi altındasınız" mesajı verdi ve "Bunun hesabı bir gün sorulur" dedi.

Sonra bu olay yaşandı.

Terör olayına bakınca taşeron olarak her ne kadar İŞİD kullanılmış olsa da bu olayda pek çok gariplik var.

İŞİD'liler teslim olmaz, her biri birer intihar komandosudur, demek ki bunlara kaçış planı yapılmış, zaten 17 saat sonra yakalanmış olmaları teröristlerin kurtulacağından emin olduklarını ama bir talihsizliğe uğradıklarını gösteriyor.

İSTANBUL'DAN GİTMİŞ

Bir Rus sosyal medya hesabında dün yayınlanan bu fotoğrafların altında şu yazılıydı; Moskova yakınlarındaki terör saldırısının sanıklarından Şemsidin Fariduni, olaydan bir ay önce Türkiye'deydi. Rusya'da yasaklanan Instagram hesabında İstanbul'dan 8 fotoğraf bulundu. Fotoğraflar 23 Şubat'ta çekildi, bazıları coğrafi konumu "Aksaray, İstanbul" olarak gösteriyor. Fotoğraflarda Feriduni'nin görüntüleri, yiyecekler ve Fatih Camii gibi yerel simge yapılar yer alıyor. Fariduni, sorgu sırasında 4 Mart'ta Türkiye'den Rusya'ya geldiğini söyledi.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Buyrun bir tane daha "Neredeeeeen nereye" olayı