Nasıl yorumlanır bilemedim

ANALİZ

Nasıl yorumlanır bilemedim

Her zamanki gibi dün sabah da gazeteleri almak üzere çalışma yerimin hemen yanındaki küçücük bakkaldayım.

Önce tüm gazetelerin manşetine bakıyorum.

Birinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel manşet olmuş.

"Makama saygıdan asla taviz yok" başlığı kullanılmış.

Aaa bir de göreyim Özgür Özel'in manşet olduğu gazete Sabah değil mi

Yıllardır gazetecilik yerine Erdoğan'ın tetikçiliğini yapan gazete Özgür Özel'i manşete taşımış.

Gerçi Özgür Özel CHP'ye genel başkan seçildiğinden bu yana defalarca bu gazetenin manşetine çıkmıştı.

Başlıklar Özel'in terörle iş birliği yaptığı, Kandil'den emir aldığı, FETÖ'cü olduğu, dış güçlerin maşalığını yürüttüğü biçimindeydi hep.

Oysa bu kez manşet çok farklıydı.

Manşeti okuyan Özgür Özel'le ilgili olumsuz bir duyguya kapılmıyordu.

Ana başlığın devamındaki yazılarda da Özel aleyhine bir şey yoktu.

Gerçi AKP'li seçmen için bir şey fark etmezdi belki ama CHP'li seçmenler bu manşete ve yazıya biraz burulabilir.

Çünkü birinci sayfa için seçilmiş tüm yazılar Özgür Özel'in adeta Erdoğan'a selam çaktığı biçimindeydi.

Özgür Özel, Erdoğan'ın makamına saygısızlık edilmeyeceğini söylüyordu örneğin.

Yine Özgür Özel "Davete gitmem diye bir şey yok" diyordu, milletin seçtiği birine saygısızlık yapmayacağını belirtiyordu, Erdoğan ile saray yerine Çankaya Köşkü'nde görüşmeyi tercih edeceğini açıklıyordu.

Özgür Özel'in söyledikleri elbette demokratik bir ülke için çok normal hatta gerekli.

Burada dikkatimi çeken Sabah'ın seçimden sonra Özgür Özel'i biraz kendilerine yontmakla birlikte manşete çıkarması.

Sanki şu söylenmek isteniyor; "Tamam seçimi kazandın, ama Erdoğan'a saygıda kusur etme, onun cumhurbaşkanı olduğunu unutma, hatta bir şey yapmadan önce ona danış."

Elbette Özgür Özel'in Sabah yazarı Yavuz Donat'la yaptığı konuşmada söylediği şeyler sadece bunlar değil.

Özgür Özel demokrat bir genel başkan olarak devlette saygısızlık olmayacağını söylüyor ama kendi yol haritasını, gelecek için planlarını, parti içindeki yenileşmeyi de anlatıyor.

Sabah gazetesi ise bu sözleri iç sayfalara bırakarak sanki Özgür Özel, Erdoğan'a mesaj veriyor gibi göstermek istemiş.

Sabah'ın Özgür Özel'i hiç karalamadan manşete çıkarması Erdoğan'dan habersiz olamaz.

Her akşam bütün sayfalarını önce Erdoğan'a gönderen ve onay alıp gerekli değişiklikleri yaptıktan sonra yayına veren Sabah yönetiminin kendi başına Özgür Özel'i manşet yapması mümkün değildir.

Anladığım kadarıyla Erdoğan seçim yenilgisinden sonra CHP ile didişmek yerine iyi ilişkiler kurarak bir tür pazarlık hazırlıkları içinde.

Erdoğan belli ki kaçınılmaz olarak görünen iktidarı bırakma aşamasını kendine en az zarar verecek biçimde atlatmak istiyor.

AKP genel başkanı artık eskisi kadar rahat değil, karşısında sürekli suçlayabileceği bir partinin değil bir Türkiye ittifakının olduğunu görüyor.

O halde yapması gerekeni yaparak Sabah'ın manşeti üzerinden yeni bir konum kazanmaya çalışıyor.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Aşağıdaki haberi dikkatle okuyun lütfen

Başlığı böyle yazdım çünkü önce şu paragrafı okursanız ne dediğimi daha rahat anlayacaksınız;

BİRİNCİ HABER: Meral Akşener başkanlığında kurulan ve girdiği ilk seçimde yüzde 10.07 oy alarak 43 milletvekili ile meclise giren İYİ Parti olağanüstü kongre kararı aldı. Parti Başkanı Akşener, kongrede aday olmayacağını açıkladı.

Bu haber medyada 23 temmuz 2018'de yayınlanmıştı.

İKİNCİ HABER: Akşener, X hesabından da paylaştığı yazılı açıklamada, "2028'e giden yolda rotamızı belirleyeceğimiz seçimli olağanüstü kurultayımızda Genel Başkanlığa aday olmayacağımı ilan ediyorum" ifadelerini kullandı.

Akşener çok değil 5 yıl önce de aynı dün yaptığı gibi bir açıklama ile "İyi Parti genel başkanlığı için aday olmayacağını" açıklamıştı.

Ama oldu.

Akşener yine aday olmayacağını söylüyor.

Geçmiş deneyime bakarak "ama olabilir" diyorum başka bir şey demiyorum.

Gerçi 2018 ile bugün arasında dağlar kadar fark var.

Akşener bu kez gerçekten aday olmazsa şaşırmam.

Ama aday olursa da şaşırmam.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Anıtkabir'in askerleri Erdoğan sloganları atanlara da "izin gerek" deme cesareti gösterebildi mi

Seçimden sonra Anıtkabir'i ziyaret eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun başına çok ilginç bir olay geldi.

İmamoğlu ve beraberindekiler Aslanlı Yol'da ilerlerken görüntüleri çekiliyordu.

Bir ara İmamoğlu durdu ve kamera ile görüntü çeken muhabirin bir sorusunu yanıtlamak istedi.

Tam o sırada Anıtkabir'in güvenliğini sağlayan askerler ortaya çıktı "Çekim yapamazsınız, konuşamazsınız, izin almış olmanız gerek" dediler.

İmamoğlu sakin kaldı "Peki" dedi ardından askerler İmamoğlu'nun yürüyüşüne izin verdiler.

Neydi askeri bu kadar telaşlandıran

Anıtkabir'in kuralları mı

Elbette değil.

Yürüyen seçim zaferi kazanmış bir muhalif belediye başkanı.

Maazallah İmamoğlu, Erdoğan için de bir şey söyler diye korktular herhalde.

Oysa aynı asker Anıtkabir'de yapılan her devlet töreninde slogan atan AKP'lilere bu yasağı hiç hatırlatmadığı gibi İmamoğlu'na yaptığı gibi panik halinde