ANALİZ
Madem yerlerini biliyorsunuz neden şehitleri bekliyorsunuzYüreğimize yine 9 kahraman askerimizin acısı çöktü.
Pençe Kilit operasyonuna katılan askerlerimiz yine hain bir pusuya düşürüldü.
Bu kaçıncı
Hele kısa aralıklarla üst üste iki büyük acıyı yaşatmaya kimsenin hakkı yok.
Şehitler haberinin gelmesi üzerine her zaman olduğu gibi yine "operasyonların başladığı" açıklandı.
Milli Savunma Bakanlığı yapılan 29 operasyonda çok sayıda teröristin etkisiz hale getirildiğini, teröristlerin inlerinin başlarına yıkıldığıni bildirdi.
Şunu özelikle belirtmek isteri; elbette böyle bir hain saldırıdan sonra anında operasyonlar yapılması gereklidir.
Ancak yaklaşık 40 yıldır aynı durumu yaşadığımızın da farkında olalım.
Her terör saldırısından sonra sert operasyonlar yapıldığı ve çok sayıda teröristin etkisiz hale getirildiği açıklanır.
Peki bu yüreklere düşen acıya merhem olur mu
Bir parça teselli ettiği kesin ama 40 yıldır aynı şeyin tekrarlanması acıların dinmesine ve öfkenin azalmasına o kadar da etki yapmıyor.
İster istemez artık hepimizin aklına şu geliyor;
"Her şehit haberinden sonra bu kadar çok sayıda hedef ortadan kaldırılıyorsa bunlar önceden biliniyor demektir. O halde neden hep terör saldırıları bekleniyor. Bu saldırılar olmadan neden bu bilinen hedefler imha edilmiyor"
Ve daha da önemlisi şu;
Çok kısa bir süre önce sadece 20 gün kadar önce, aynı bölgede yine benzer bir hain saldırıya uğradık ve 12 kahraman askerimizi şehit verdik.
O zaman da anında büyük operasyonlar yapıldığı ve teröristlerin büyük çapta imha edildiği, silah ve mühimmat depolarının ortadan kaldırıldığı açıklandı.
Açıklamalara göre tarumar edildiği belirtilen teröristler bu kadar kısa zamanda nasıl toparlandılar ve benzer bir eylemi yeniden gerçekleştirdiler
Devletin güvenlik güçleri ve istihbarat birimleri her şehit olayından sonra nasıl intikam alındığını anlatmak yerine artık benzer saldırıların asla yapılamamasını sağlayacak önlemler almak ve bunu da kamuoyuna açıklamak zorundadır.
İşin bir başka noktası da şudur;
Benzer iki saldırının da sadece PKK işi olmadığı, arkasında başka güçlerin olduğu gerçeğini de göz ardı edemeyiz.
Bir taraftan dünyaya nam salan istihbarat örgütü övülürken, yerli ve milli silah sanayimizin dünya ile baş edecek bir güce kavuştuğu söylenirken, her gün yapılan operasyonlarda yüzlerce-binlerce teröristin etkisiz hale getirildiği ileri sürülürken çok sayıda şehit verdiğimiz hain saldırılarda bir ihmal ve istihbarat eksikliği olup olmadığı da mutlaka soruşturulmalı ve sonuç kamuoyuna açıklanmalıdır.
Vatandaş veya gazeteci olarak bizler "Bu saldırıların arkasında başka güçler olabilir" tahminini ileri sürebiliriz, ama iktidar sahiplerinin bir türlü bulup gösteremedikleri "dış güçlerden, karanlık odaklardan, Türkiye düşmanlarından" şikâyet etmeye hakkı yoktur.
Onların görevi bu alçak odakları ortaya çıkarmak ve dünyaya göstermektir.
BUNU YAZMAK GEREK
Herkes dikkatli olsun, seçmen listelerinde hileler varHerkes dikkatli olsun, seçmen listelerinde hileler var
Geçen hafta muhtarlıklarda askıya çıkan seçmen listelerinin soyadına göre alfabetik sıra ile dizildiğini, bu nedenle vatandaşın kendi apartmanında oturanları göremediğini yazmıştım.
İyi niyetli pek çok kişi YSK'nın internet sitesinde seçmenlerin oturdukları adrese göre listesinin olduğunu, arzu edenin buradan bakabileceğini yazdılar bana.
Doğru mu doğru.
Ancak internette arayıp bulmak muhtarlıklardaki listelere bakmak kadar kolay değil.
Benim asıl kastım bu kez seçmen listeleri askıya çıktığı andan itibaren kontrolün elden bırakılmamasını sağlamak.
Listeler açıkça ilan edildiğine göre partiler öncelikle mahalle teşkilatlarını bulundukları mahallenin listesini sıkı sıkıya denetlemesini sağlamalıdır.
Her zaman olduğu gibi seçimden sonra seçim hilelerinden söz etmenin anlamsızlığını biliyoruz artık.
Nitekim bu uyarılardan sonra birçok yerde daha sıkı denetim yapan vatandaşlar fazladan yazılmış seçmenleri bulmaya başladılar.
Geçen hafta bir metruk binada 112 kişinin seçmen kütüğüne yazılı olduğu ortaya çıktı.
Şunu da belirtmem gerek; 2023 Mayıs seçimlerinde bir önceki seçime göre 3 milyona yakın fazla seçmen olduğunu ortaya çıkarmıştık.
Ancak ne yazık ki hiçbir şey yapılamadı.
Bu fazla seçmenlerin vatandaşlık ya da oturma izni verilen ve kendilerine kimlik tahsis edilen yabancılar olduğu yönünde çok ciddi şüphe ve iddialar vardı.
Ne yazık ki bunun üzerine fazla gidilemedi ve seçimler neredeyse fazla seçmen sayısı kadar bir farkla iktidarın lehine sonuçlandı.
Bu kez böyle olmaması muhalefet partilerinin ortak çalışmasıyla önlenebilir.
Konuya örnek olması amacıyla bir okurumdan gelen mesajı da diğer yazıda paylaşıyorum.
OKURDAN MESAJ
Sahte fatura gösterip seçmen kaydı yaptırmışlarDuyarlı bir okurum yaptığı sıkı takip sonucu oturduğu yerde kendi adını bulamadığını ama hiç tanımadığı iki kişinin kayıtlı