ANALİZ
Gaye Erkan macerası çabuk bitiyorMerkez Bankası Başkanı Gaye Erkan hakkında son üç gün içinde çıkan haberler beni çok şaşırttı.
Gaye Erkan'ın tepkisi daha da şaşırttı.
Üç günün sonunda Gaye Erkan'ın görevden alınacağı ya da kendi isteği ile ayrılacağı yorumları ise şaşırtmadı.
Çok belli ki hem ekonomi bürokrasisi içinde hem de saraydaki etkili bazı çevrelerde Gaye Erkan'ın kuyusu kazılmaya başlanmış ve hatta sona gelinmiş.
Bir operasyon olduğu kesin.
Ama tuhaf bir operasyon bu.
Sırayla gidelim, arka arkaya okuyunca bana hak vereceğinizi sanıyorum.
Önce Merkez Bankası'nda çalışan bir kadının CİMER'e yaptığı şikâyet haberi çıktı ortaya.
Bu kadın Gaye Erkan'ın babası tarafından işten çıkarıldığını iddia ediyordu.
Şikâyete göre Gaye Erkan'ın babasının Merkez Bankası binasında bir makam odası olduğu, bankaya ait bir makam aracı kullandığı, korumasının ve şoförünün de olduğu ileri sürülüyor.
Ardından Gaye Erkan'dan sade suya tirit bir açıklama geldi.
Erkan iddiaların yalan olduğunu söyledi sadece.
Babasının bankaya gidip geldiği, makam aracı, koruması ve şoförü olduğu iddialarına hiç yer vermedi.
Ben de sordum, "Bu nasıl yalanlama Madem yalan 'babam bankaya gelmez, şoförü yok, koruması yok, makam aracı yok' desenize, toptan yalanlama ikna edici değil" diye.
Yalanlamaya rağmen iddialar bitmedi.
Bu kez Gaye Erkan'ın babasının başkanlık katında bir mutfak kurdurduğu, burada özel yemekler yapıldığı, eve de servis yapıldığı ileri sürüldü.
Sonra çok daha garip başka bir şey yaşadık.
Uğur Dündar, Gaye Erkan'ın anne ve babasına yine merkez bankasında çalışan bir kadının whatsapp üzerinden "Kızınızla ilgili kumpas hazırlanıyor, tedbirli olun, birçok yalan haber yayılacak" diye yazdığını anlattı, yazışmaların da görüntüsünü yayınladı.
Haberden anlaşıldığı kadarıyla Erkan ailesi ile Merkez Bankası çalışanı kadın arasında hayli yazışma olmuş hatta görüşme de yapılmış.
Eğer bu iddialar doğruysa iş başka bir tarafa evriliyor demektir.
Tıpkı cemaatle iç içe olunduğu dönemdeki gibi bir kumpas hazırlanmış demektir.
Tek farkı, bu kez olayın erken ortaya çıkarılması.
Gerçi cemaat-AKP kumpasları da zamanında defalarca ortaya çıkarılmıştı ama hiçbir şey yapılamadı.
Kumpası hazırlayanlar devletin içinde güçlü konumda olduklarından her girişim etkisiz kalmış, kumpası hazırlayanlar amaca ulaşmıştı.
Ve eğer AKP ile cemaat çıkar kavgasına girmeselerdi o kumpaslarda hayatı karartılanlar asla kurtulamayacaktı.
Bütün bunların ışığında baktığımda artık Gaye Erkan'ın suyunun iyice ısındığı anlaşılıyor.
Bu arada ilginçtir bizler Gaye Erkan'ın geçen hafta fon yöneticileri ile görüşmek için Amerika'ya gittiğini sanıyorduk.
Meğer Gaye Erkan aralık ayının 23'ünden beri Amerika'daymış ve hala dönmemiş.
Öyle sanıyorum ki kendisin de durumu biliyor ve belki de önlem alarak yaşadığı ülkeye döndü bile.
Bütün bunlar olurken her fırsatta düzeltme ya da açıklama yapan CİMER'e bağlı "dezenformasyonla mücadele merkezi" şu ana kadar hiçbir açıklama yapmadı.
Merkez sadece "Gaye Erkan'ın CİMER'e şikayet edilmesi sızdırıldı" yönünde çıkan haberler üzerine, bu haberden hiç söz edilmeden "CİMER'e yapılan başvuruların sızdırılması mümkün değildir" ifadesi kullanıldı.
ÇOK GÜLDÜM
Sosyal medyanın eline düşmeye görİlk astronotumuz hayırlısıyla uzaya çıktı.
Önce uzaya çıkacak kapsülü götürecek roketin fırlatma anını heyecanla izledik.
Sonra atmosferden uzaya çıkan kapsülün içinden gelen ilk mesajları dinleyerek gururlandık.
Ardından kapsülün uzay istasyonu ile kenetlenmesini ve astronotumuzun da aralarında bulunduğu dört kişinin istasyona geçmesini ve burada daha önce gelmiş olan 7 kişinin hararetli karşılama törenini nefesimizi tutarak izledik.
Tabii Türkiye'nin uzaya çıkmasının önemini, uzay hukukunda yer almasının gerekliliğini anlattığımız gibi turistik amaçlı bir geziye 55 milyon dolar ödenmesini de dile getirdik.