ANALİZ
Bahçeli'den "Yeni Osmanlı" formülüŞaşırtıcı bir çıkış yaparak bir numaralı terör sanığı Abdullah Öcalan'ı meclise davet eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yeni formülünü açıkladı.
Bu formülün adı; "Yeni Osmanlı."
12 yıl önce bunu ortaya ilk atan isim Ahmet Davutoğlu olmuştu.
Buna göre Türkiye bölgesinde tıpkı Osmanlı gibi bütün milletleri bir arada tutan, kültür ihracı yapmadan ve asimilasyona hiç kalkışmadan güçlü ve genleşmiş bir Türkiye, dünyanın sayılı güçlerinden biri haline gelecekti.
Davutoğlu'nun bu rolü kendisine çok yakıştırmasının yarattığı erkenci tavır ve o sıradaki jeopolitik gelişmeler bu formülü akamete uğratmıştı.
Ancak Erdoğan'ın zihnindeki genleşmiş ve güney sınırlarımızda oluşacak küçük özerk devletçiklerle federatif hale gelmiş Anadolu Cumhuriyeti hayali hiç bitmedi.
Şimdi belli ki bu görev Bahçeli'ye verilmiş.
MHP genel başkanı dünkü meclis grubu konuşmasında bu hayali dillendirdi.
"Türkiye demekten asla vazgeçmiyoruz. Hep birlikte tek milletin ruhuyuz. O millet de Türk milleti" diyen Bahçeli "Osmanlı nasıl yerel kültürleri ve etnik toplulukları nasıl bir arada tutup barış ve sükûnet ortamını tesis etmişse ecdadımızın ayak izlerini takip ederek aynısı yaşanabilecektir" saptaması yaptı.
Türk milletinin tarihin hiçbir döneminde asimilasyoncu olmadığını söyleyen Bahçeli sözü İmralı'daki terör hükümlüsü Abdullah Öcalan'a getirerek "Sözümün arkasındayım. Terörist başı gelip terörün bittiğini açıklasın. Umut hakkı sözümün arkasındayım. Tabular kalktıkça, ezberler bozuldukça, insanlar birbirine dürüst davrandıkça, içlerinden geçeni özgürce söyledikçe bir anlaşma ve mutabakat noktasından diğerine küçük adımlarla ilerlemek daha kolaydır. Bin yıllık kardeşliğimizi pekiştirmeliyiz" dedi.
Bu konuşmanın ana fikri bana göre şu;
"Biz bu coğrafyanın asıl milletiyiz. Ancak tıpkı Osmanlı gibi davranarak her millet ve etnik grubu asimile etmeden ama güvenliğimizi de tehdit altına sokmadan kabullenmeliyiz, birlikte yaşamalıyız, bu yolla büyürüz, daha büyük güç olarak bölgenin en önemli ülkesi oluruz."
Bahçeli Kürtleri ayrı bir yere koyarak DEM Parti'ye de ayrı bir çağrı yaptı.
"Kürtler başka, terör örgütü başkadır. Kürtler kardeşimizdir. Terör örgütü ise Türkiye düşmanlarının taşeronudur" diyen Bahçeli, DEM Parti'nin kararını derhal netleştirmesi ve nerede durduğu muammasını açıklığa kavuşturması gerektiğini söyledi.
Bahçeli görevinden alınan Ahmet Türk'e de çiçek atarak "hukuki süreci sabırla beklemesini" tavsiye etti.
Ama daha önemlisi Ahmet Türk'e "CHP tarafından istismar edildiğini" söyleyerek "CHP'nin kardeşlik projesini sabote ettiği, asıl yerinin kendi yanları olduğu" mesajını verdi.
Bahçeli'nin "Yeni Osmanlı" formülü ile anayasa değişikliğine hazır olduğu ve görüntüde büyük baskı varmış gibi algılanmasına rağmen DEM Parti'ye olan ihtiyacın en yüksek düzeyde olduğu anlaşılıyor.
Görünen o ki, muhalefet başta CHP olmak üzere bu yeni oyunu iyi okuyamazsa ve etkin siyaset oluşturamazsa Türkiye bir süre sonra bambaşka bir hüviyete bürünecek.Ve ne yazık ki muhalefetin elinden hiçbir şey gelmeyecek.
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
TİM başkanını paçavraya çevirdilerTürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe önceki gün çok şaşırtıcı bir konuşma yaptı.
Erdoğan iktidarına göbekten bağlı patronların kuruluşu olan TİM'in başkanı yüksek faizden yakınarak "Ülke batıyor; yüzde 50 faizle bir ülkenin ayakta kalması mümkün değil" demişti.
Ancak Mustafa Gültepe konuşmasından sadece 24 saat sonra geri adım attı ve "sehven" ülke dediğini, asıl kastettiğinin "firmalar" olduğunu söyledi.
Gültepe yazılı açıklama yaparak "konuşmasının kamuoyunda tepkiye yol açtığını" belirtti.
Oysa kamuoyunda TİM başkanını rahatsız edecek hiçbir tepki olmadı.
Çünkü zaten kamuoyu gerçek durumu biliyor.
Tepki iktidardan geldi.
Aldığım bazı duyumlara göre Gültepe'nin beklenmedik tepkisi sarayda büyük öfkeye neden oldu.
Danışmanlar bir yandan Mustafa Gültepe'yi diğer yandan da ihracatın büyük patronlarını arayarak "Reis çok kızgın, derhal bir düzeltme yapılsın" baskısı yaptılar.
Çaresiz kalan Gültepe de "Devleti değil firmaları kastettim" dedikten sonra ihracatçılar olarak Türkiye ekonomisine katkı sağlamak için gayretlerinin süreceğini söyledi.
Bu düzelte gerçeği, devletin batmakta olduğu gerçeğini örter mi
Elbette örtmez ama AKP bir kere daha ağır baskı kullanarak farklı algı yaratmayı becermiş oldu.
Bu uğurda ihracatçıların başkanı paçavraya çevrilmiş umurlarında olur mu
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
TÜSİAD da geri adım atacak mıİhracatçıların başkanı yüksek faiz oranları nedeniyle devletin batmakta olduğunu söylerken aynı gün TÜSİAD da kayyım olayı ve etki ajanlığı yasası üzerinden iktidarı eleştiren bir bildiri yayınladı.
Türkiye'nin en güçlü holdinglerinin patronlarını barındıran TÜSİAD açıklamasında kayyım olayının "toplumsal ve ekonomik sorunları aşabilmek için özgürlükleri daraltan düzenleme ve uygulama"olduğu vurgulanarak "Her bir adımımız demokrasinin ve güven ortamının iyileştirilmesi beklentilerine hizmet etmelidir. Yerel yönetimlere kayyum tayini uygulaması, sonuç olarak o kentte ve ilçelerde yaşayan yurttaşları seçilmiş bir yerel yönetimden mahrum etmek sonucunu doğurmaktadır" denildi.
TÜSİAD görevden alınan yerel yöneticinin yerine gelecek kişilerin demokratik yollarla belirlenmesini istedi.
Açıklamanın ikinci bölümünde ise etki ajanı yasasına vurgu yapılarak "Mevcut haliyle STK'ların, basının, araştırmacı ve akademisyenlerin hangi eylemlerinin suç oluşturabileceğine dair çok sayıda belirsizlik içeren yeni suç tarifinin herkes için güvensiz ve öngörülemez bir ortam yaratması riski bulunmaktadır" ifadesine yer verildi.
TİM Başkanı'nın başına gelenden sonra TÜSİAD'ın da saraydan benzer tepki aldığını öğrendim.
Bakalım TÜSİAD da baskıdan korkarak geri adım atacak mı
ÇOK GÜLDÜM
Meğer hukuku uygulama telaşındaymışlarSon kayyım olayı konusunda hükümetten ciddi bir açıklama gelmedi.
CHP'li Esenyurt Belediyesi hakkında üstü kapalı açıklama yapan İçişleri bakanı ile adalet bakanı DEM Parti'li üç belediye başkanı ile ilgili alınan kararlar konusunda henüz konuşmadı.
Hükümet kanadından bir açıklama yok ama AKP Grup Başkanvekili Abdullah Güler üç belediye başkanının terör hükümlüsü olduğunu ilan etti.
Güler'in açıklamasını okurken çok güldüm.