ANALİZ
Azdan az, çoktan çok vergi alınacak kandırmacasıVergi paketi Meclis'ten geçti.
Kamuoyuna yansıyan iki önemli maddesi var bu yeni paketin.
BİRİNCİSİ: En düşük emekli maaşı 12.500 lira oldu.
İKİNCİSİ: Yurt dışı çıkış harçları 500 liraya çıktı.
Oysa vergi paketi çok geniş kapsamlı.
Ücretli ve maaşlı olanları çok fazla ilgilendirmiyor ama şirketler, büyük kuruluşlar ve uluslararası iş yapan firmalar ile ilgili çok sayıda madde var.
Anlaşıldığı kadarıyla Maliye, vergi kaybı ve kayıt dışı ekonomi ile ilgili çeşitli önlemler almaya çalışmış.
Bunda ne kadar başarılı olacak, bunu zaman gösterecek.
Gerçi vergi konusunda mevcut yasalar uygulansa bile hem vergi kaybı hem kayıt dışı ekonomi önlenebilir büyük ölçüde ama işin içine "benden olanbenden olmayan" ayrımı girince işler karışıyor.
Bu nedenle çok önemli maddeler kabul edilmiş olsa bile sıra uygulamaya gelince, ne olacağını hep birlikte göreceğiz.
İş dünyasının çok büyük bölümü AKP'li olduğu için göstere göstere yapılan vergi kaçakçılığına hep göz yumuluyor.
Öyle ki, Meclis'teki AKP-MHP koalisyonu hiç vergi vermedikleri ortaya çıkan şirketlerle ilgili araştırma yapılmasını dahi kabul etmiyor.
Buna rağmen radara takılan şirketler bu kez vergi silinmesiyle kurtarıyorlar kendilerini.
Vergi paketinin Meclis'ten geçmesini büyük başarı ve önemli bir reform olarak niteleyen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bunu bir tweet atarak paylaştı kamuoyu ile.
Şimşek'in tweeti şöyle;
"Vergilemede adaleti ve etkinliği artırmayı, kayıt dışı ekonomiyle mücadeleyi hedefleyen bu yasa, vatandaşlarımıza yük getirmiyor. Amacımız, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almaktır. Vergi gelirlerinde sağlanan iyileşmeyi, vatandaşlarımızın refahı ve ülkemizin istikrarı için verimli alanlara yönlendireceğiz."
Burada dikkatimi çeken bir tanım var.
Şimşek "Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınacağını" söylüyor.
Bu az ve çok kavramları neyi ifade ediyor
Ücretli de olsa, maaşlı da olsa her çalışan vergi ödüyor.
Gelirden alınan verginin bir oranı var.
Yıllık kazanca göre bu oran değişir ve gelir arttıkça vergi oranı da artar.
Bugün itibarıyla çalışanın maaş ve ücretinden alınan gelir vergisi oranı yüzde 15 ile yüzde 27 arasında değişiyor.
Şirketler ise kurumlar vergisi ödüyor ve bu oran da çalışanın ödediği vergi oranı ile aşağı yukarı aynı.
Esnaf ve küçük esnafın da ödediği vergi kazancına göre değişiyor, sabit vergi ödeyen esnaf da var.
Merakım şu; Maliye Bakanı "azçok" tanımı yaparken oransal olarak mı yoksa miktar olarak mı konuşuyor
Çok kazanmak bir suç değil.
Eğer alın teri ile, namuslu olmayan yollara sapmadan bir para kazanılıyorsa buna kimsenin diyeceği olamaz.
Örneğin "yatı, katı, lüks otomobili olandan fazla vergi alınsın" diyenler var.
Sorun yat, kat, otomobil değil ki.
Eğer bir kişi yaptığı işten elde ettiği gelirinin vergisini namuslu biçimde tam olarak ödüyorsa yatının, katının, otomobilinin olması ekstra vergi ödemesine yol açmaz.
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
THY'deki müdür maaşları gerçek değilmiş ama gerçeği de söylemiyorlarTatile çıkmamdan hemen önceydi.
Sosyal medyada THY yöneticilerinin aldıkları maaşları içeren bir haber yayınlandı.
Önce sosyal medyada yer bulan bu haber daha sonra bazı gazete ve televizyonlara da yansıdı.
Buna göre THY yönetiminde olanların maaşları şöyleydi:
Genel Müdür: 1.400.000 TL
8 genel müdür yardımcısı: 1.260.000 TL
40 başkan: 700.000 TL
53 başkan yardımcısı: 490.000 TL
Müdür: 350.000 TL
Aradan birkaç gün geçti, haber yayıldıkça yayıldı.
Çalışanların yüzde 50'den fazlasının asgari ücrete talim ettiği, diğerlerinin de ortalama 30-35 bin lira maaş aldığı ülkede bu tepkiler elbette çok doğaldı.
Sonunda THY yönetiminden bir açıklama geldi.
THY Basın Müşaviri Yahya Üstün'ün "Bu rakamlar gerçeği yansıtmıyor" diyerek X hesabından yaptığı açıklama şöyleydi: "Yönetim kadromuz için herhangi bir maaş düzenlemesi sağlanmamış olup, geri kalan personel maaşlarında mevcut toplu iş sözleşmesi uyarınca gerekli düzenleme gerçekleştirilmiştir. Ülkemizin önde gelen milli değerlerinden olan markamızın bu tür spekülasyonlara mevzu edilmesini üzüntü ile karşılamaktayız. Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız."
Ne güzel değil mi
Meğer söz konusu rakamlar gerçeği yansıtmıyormuş.
Peki gerçek ne
Koca bir kurumun basın müşaviri böyle bir açıklama mı yapar
Ama güç sarhoşluğu ve şımarıklık o kadar büyük ki "yersen" numarası yapmak çok geçerli akçe oldu.
Bİ SORALIM BAKALIM
Savunma sanayiinde gerçekten çok güçlü müyüzYandaş medyada ve bağlantılı sosyal medya hesaplarında gün geçmiyor ki yeni bir helikopter, yeni bir İHASİHA, roket, uçak haberi yayınlanmasın.
İyi de bunlar gerçeği ne kadar yansıtıyor.
İHASİHA konusunu başta olmak üzere silah sanayii konusunda çok deneyimli ve yetenekli olduğunu bildiğim bir mühendis dostum, konu ile ilgile bir bilgi notu göndermiş.
Elbette bu konuda geniş bilgim yok ancak işin gerçek uzmanı yazınca sizle paylaşmak istedim.
Bakın mühendis dostum ne demiş
Sosyal medya bunlarla dolu. Maketler, prototipler havada uçuşuyor.
Maksat ne
"Açız, ekonomi kötü ama silah yapıyoruz" diye halkı uyutmak.
Peki bunları yapmak çok mu zor
Hayır.
Bu maket ve prototip seviyesindeki işler çok kolay yapılabilecek mühendislik kopyalamaları. Gözü kapalı yaparsın.
Son haline getirmen ise ilave bir

106