108 yaşındaki Muazzez İlmiye Çığ'dan Sedef Kabaş çığlığı!

BUNU YAZMAK GEREK 108 yaşındaki Muazzez İlmiye Çığ'dan Sedef Kabaş çığlığı! Türkiye'nin ilk dünyanın sayılı Sümerolog'u Muazzez İlmiye Çığ bugün 108 yaşında. Şu sıralar artık hareket kabiliyeti yüksek olmasa da eli hala kalem tutuyor, düşünüyor, düşündüğünü yazıyor, söylüyor. Bugün sizlere Muazzez ilmiye Çığ'ın hapiste tutulan gazeteci, araştırmacı Sedef Kabaş için adeta bir çığlık niteliğinde yazdığı yazıyı sunmak istiyorum. Gerçek bir cumhuriyet kadının yine kendisi gibi bir cumhuriyet kadınına sahip çıkmasını, Sedef Kabaş'a bu ezayı uygun görenlere yönelik tepkisini gelin birlikte okuyalım; Çok değerli yurttaşlarım, Günlerdir, Sedef Kabaş'ın hapis edilmesini ve hala hapiste olmasını büyük bir şaşkınlık ve dehşet içinde izliyorum. Hele hakkında 12 sene hapis yatması için dava açıldığını duyunca artık, hasta yatağımdan bile olsa, sesim çıkacak. Türkiye Cumhuriyetinin Yargı Mensupları: Ne oluyor Ne yapıyorsunuz ve neden yapıyorsunuz Sedef, senelerdir tanıdığım ve çok değer verdiğim bir dostumdur. Yoğun programı elverdiği her fırsatta ziyaretime gelir. Bu ziyaretlerinde hiç bir zaman siyasetçiler aleyhinde konuştuğuna şahit olmadım. Bu kişiler aleyhinde hiçbir zaman uygunsuz bir lisan kullandığını duymadım. Sedef'in sözlerini neden bir davahakaret konusu yapıyorsunuz Ben 108 yaşındayım. Torunum yaşında bir kadınla müşterek neyimiz olabilir diye merak ederseniz; ikimizin de bilgili ve birikimli, son derece vatansever, bu ülkeyi bize emanet eden Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarının fedakarlarına her zaman minnet borcumuzu ifade eden ve Yüce Atatürk'ümüze nasıl layık olabiliriz diye fikir alışverişinde olan birer Türk kadınıyız. Müşterek noktamız ülkemizde bastırılmaya çalışılan değer yargılarımızdır. Son derece dürüst ve mert olan Sedef Kabaş, eğer oyumuz ile vergilerimiz ile koltuklarında oturan, vatanımızı yönetmeğe kalkışmış kişilerin yanlış bulduğu icraatlarını açıkça kritik ediyorsa, bu her Türk vatandaşının da boynunun borcudur. Üstünde yürüdüğümüz, havasını soluduğumuz bu topraklar kolay kazanılmadı. Kimsenin bu vatanı heba etmeğe, bu vatana yanlış yapmaya hakkı yoktur. Sedef'e yapılanlar ne yazık ki son zamanlarda ülkemizde kadınlara uygulanan korkunç şiddetlerin yeni bir göstergesidir. Türkiye bu yüzden yalnız Batı dünyasında değil, Vietnam'da bile ayıplanıyor. Bir zamanların düşmanları bile savaşların akabinde ülkemize gelip saygılarını sunarken, şimdi dünyaya rezil edilmiş olmamızı nasıl içinize sindiriyorsunuz Yargı bunu yaparsa sokaktaki adam neler yapmaz! Efendiler, Sedef Kabaş kendi ekmeğini kazanan, son derece akıllı ve yetenekli bir kadın değil, ayni zamanda sağlık sorunları nedeniyle ona muhtaç annesine ve genç oğluna bakan bir Türk kadınıdır. Sizler Türkiye'nin yalnız böyle bir cevherini değil, ona muhtaç ailesini de cezalandırıyorsunuz Nasıl oluyor da bu biricik ülkemizin aile bağlarına olan değerlerini bu derece umursamaz hükümler verebiliyorsunuz Sedef neden hapis Yurt dışına kaçacak mı zannediyorsunuz Sedef'in yurt dışında yaşamak için her türlü imkanı varken, Türkiye için ülkesinde yaşamayı seçmiş olmasını mı sindiremiyorsunuz 108 yılda çok savaşlar gördüm, darbeler gördüm ama "10 yılda açık alınla çıktığımız" mucizevi bir kalkınmanın 10 yılda nasıl yerlerde süründürüldüğünü görmek benim için en acısı oldu. Umarım yanlışınızdan derhal dönebilirsiniz. DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER Sarayı üzecek küçük bir Z kuşağı araştırması Genellikle İzmir ve Ege bölgesindeki araştırmaları ile tanınan 30 yıllık BUPAR şirketi Z kuşağı olarak tanınan 2000'li yıllarda doğan gençler arasına bir araştırma yapmış. 10-13 Şubat İzmir-Ankara-İstanbul'da 15-24 yaş arası 1512 gençle yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmadan çok ilginç sonuçlar çıkmış. Çıkan sonuçlara göre Z kuşağının; Yüzde 90'ı gelecek kaygısı yaşıyor. Yüzde 97'si politikacılara ve siyasi partilere güvenmiyor. Sosyal medya ile ilgilenen gençlerin yüzde 65.7'si hiç bir siyasiyi takip etmiyor ve siyasi figürlerin gençlerin potansiyelini ön plana çıkartmasına engel olduğunu düşünüyor. "Türkiye'nin sorunları nelerdir" sorusuna gençlerin "yüzde 71.6'sı ekonomi, zamlar, doların yükselmesi, yüzde 12'si eğitim sistemi, yüzde 7.5'i adaletsizlik, yüzde 6.1'i ise ülke yönetimi ve Recep Tayyip Erdoğan" diyor. Araştırmaya katılan 1512 gencin yüzde 81'i yoksulluk ve açlık sınırı altındaki hanelerde yaşıyor. Yüzde 72.3'ü "Fırsatım olsa başka bir ülkede üniversiteye giderim" diyor. Araştırmanın sonuna ben de bir hatırlatma ekleyeyim; "Seçimin 2023 yılında olması halinde seçmenin 18 milyonunu oluşturan, yüzde 16'sı ilk defa oy kullanacak Z kuşağından oluşuyor." MERAK ETTİĞİM ŞEYLER O S-400'ler şimdi ne olacak Nihayet beklenen oldu ve Rusya Ukrayna'dan ayrılmak isteyen iki şehrin kurduğu devletçikleri tanıdığını ilan etti. Putin gecenin bir saatinde Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerini tanıdığını ilan ederken askerlerini de Ukrayna topraklarına soktu. Tabii Rusya "Bu topraklar Ukrayna'nın değil, iki bağımsız devletin" diyor ve askerlerinin işgal amacı taşımadığını, yeni kurulan bu ülkelere destek için gönderildiğini ileri sürüyor. Önümüzdeki günlerde neler yaşanır, bu durum sıcak bir savaşa yol açar mı, bunların hepsi bir muamma. Ancak Avrupa Birliği ve NATO'nun ilk tepkisi "olayı kınamak" oldu. Bunun dışında Rusya'nın tanıdığı ki ülkeye ekonomik yaptırımlar kararı çıkabilir. "Bu etkili olur mu" diye sorarsanız "Olmaz, çünkü zaten bir anlamı yok" derim. Ayrıca Rusya'ya yönelik ekonomik yaptırımlar da çıkabilir, buna karşı Putin herhalde bunun böyle olacağını önceden bilecek kadar deneyimli biridir ve önlemini bir şekilde almıştır. Bu olayda en büyük sıkıntıya giderecek ülkelerin başında biz geliyoruz. Saray iktidarının yanlış dış politikaları sonucu Türkiye hiçbir itibarı ve gücü olmayan ülke konumuna düştü. Karadeniz'deki kriz ekonomik olarak bizi çok etkileyecektir. Daha da aşırı zamların gelmesi kaçınılmazdır. Düne kadar kendi kendine "arabulucu" olma hayalleri kuran saray iktidarı, Rusya askeri operasyona başladığı an "kınama kararı" yayınlamak