Türkiye, Ukrayna krizinde nasıl bir rol üstlenebilir

Washington ile Moskova arasında Ukrayna gerilimi üzerine diplomatik görüşmeler devam ediyor. En son dün Cenevre'de buluşan ABD ve Rus Dışişleri Bakanları Blinken ve Lavrov, karşılıklı endişelerini ve pozisyonlarını birbirlerine ilettiler. Lavrov, "Rusya, Ukrayna halkı için tehdit değildir. Biz hiçbir zaman Ukrayna'ya saldıracağız demedik" diyerek Blinken'a ilettiği Rus taleplerine cevap beklediklerini açıkladı. Blinken ise Rusya'nın harekete geçmesi durumunda "süratli, ağır ve ortak bir cevap" vereceklerini vurguladı. Amerikan ve Rus taraflar haftaya birbirine cevaplarını iletecek ve gerekirse görüşmeler Biden ve Putin seviyesinde sürecek. Ukrayna gerilimini düşürmek için diplomasiye ağırlık veren başkentler arasında Ankara da öne çıkıyor. Cenevre'deki görüşmenin sürdüğü saatlerde cuma namazı çıkışı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ve Ukrayna arasında savaş çıkmasının bölge için tehlikesine değindi. Türkiye'nin iyi ilişkiler içerisinde olduğu bu iki ülke arasında "barışın hâkim olması için arabuluculuk" yapabileceğini tekrarladı: "Şimdi önümde bir Ukrayna ziyareti var. Bu arada belki Sayın Putin ile telefonla veya Moskova ziyareti olabilir. Biz bölgede barışın hâkim olmasını istiyoruz. Üzerimize ne düşerse yapmaya hazırız." KRİZİN İKİ DÜZLEMİ Erdoğan, daha önce kapalı kapılar ardında Rus lider Putin'e söylediği "arabuluculuk" teklifini bugünlerde daha yüksek sesle dile getiriyor. Hem Rusya hem de Ukrayna ile geniş işbirlikleri olan Türkiye'nin bu iki ülkenin çatışması ihtimalinden duyduğu rahatsızlık ortada. Türkiye, bir çatışma sebebiyle savunma sanayisinden enerji ve turizme uzanan alanlarda milli çıkarlarının zedelenmesini arzu etmiyor. Kaldı ki, NATO'nun önemli üyelerinden birisi olarak Türkiye istese de bu krizin dışında kalamaz. Yine, tüm dünyada "Ne oluyor, yeniden soğuk savaş mı geliyor" sorusunu sorduran bu krizde Erdoğan'ın inisiyatif alması da hiç şaşırtıcı değil. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski, Erdoğan'ın arabuluculuğu konusunda istekli. Peki Putin bu teklife hangi şartlarda ve ne zaman sıcak bakar Bu sorunun cevabını aramadan önce bir hususun altını çizeyim. Mevcut gerilim sadece Rusya ve Ukrayna arasında Donbas bölgesi krizi değil. Hatta mesele Ukrayna'nın NATO'ya girmesinden Kremlin'in duyduğu "ulusal güvenlik" kaygısından da ötede. Bunlar elbette önemli ve krizin ilk düzlemini oluşturuyor. İkinci bir düzlem var ki orada Putin'in hesabı daha büyük. Batı ittifakı ve Rusya arasındaki ilişkilerin geleceğini belirleyecek "büyük bir pazarlığı" dayatıyor. Aslında bu, Sovyetler Birliği'nin dağılması döneminden kalma eski bir hesap. Ancak Biden'ın Putin'in NATO'nun genişlemesinin durmasına dair yazılı güvence talebini karşılanması mümkün değil.