Muhalefet muhalefete karşı

Muhalefetin aday tartışması doludizgin devam edince yeniden bu konuda yazmak gerekiyor. En son Mansur Yavaş ve Haşim Kılıç isimleri ortak aday olarak gündeme geldi. 6'lı masa bileşenlerinin tavrı aslında net. CHP ve diğerleri sıklıkla masanın ortak cumhurbaşkanı adayı olacağında ve bunun için de yeterince vakit olduğunda ısrarcı. Ne var ki çeşitli vesilelerle yine muhalefetin kendisi bu tartışmayı hızlandırıyor. Kimi zaman ortak aday olmak isteyenlerin taraftarları, kimi zaman muhalefetin yandaş medyası, kimi zaman da 6'lı masa dışındaki muhalefet "Adayınız kim sorusunu" yöneltiyor Kılıçdaroğlu "Artık sormayın" diyemediği için "Erdoğan daha adaylığını açıklamadı, niye bize ısrarla soruluyor" bile dedi. Bence de muhalefetin aday(lar)ını seçim takvimi başlamadan açıklamasını beklememek gerekir. İster "Erken söylersek aday yıpratılır" kaygısı güdülsün, ister "Zor olanı sona bırakalım" tercihi olsun muhalefette kampanya dönemini görelim havası ağır basıyor. Bu yaklaşımın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim lafını ağzına almaması ve daha 14 ay var tavrında olmasıyla da irtibatı var. Muhalefet genel başkanlarının çok kez erken seçim tarihi vermesine rağmen Erdoğan bu tartışmaya hiç girmedi ve hep "Seçimler zamanında" dedi. Büyük projeleri açmaya ve yoğun diplomasi gündemine eğildi. Yani maraton koşusu kıvamında icraatına odaklandı. Ancak iç ve dış siyasetin dinamizmi, muhalefeti sıklıkla bu konuya geri getiriyor ve isimleri tartışmaktan geri duramıyorlar. Sözgelimi Macaristan seçimlerinde Orban'ın, karşısındaki 6'lı muhalefeti yenilgiye uğratması muhalefet cenahında tedirginlik yarattı. Kılıçdaroğlu, Türkiye ve Macaristan arasında çok fark olduğunu söyleyerek etrafı teskin etmeye çalışsa da yorumcular bu ülkeden alınacak dersleri yazıp çizmek zorunda kalıyor. "İki ülke farklı denilerek geçiştirilmesin, Macaristan'daki gibi bir hayal kırıklığı yaşanabilir" uyarıları öne çıkıyor. Bir araya gelmenin ve hatta ortak aday belirlemenin yetmeyeceği vurgulanıyor. Ortak programvizyonun şekillendirilmesi ve içselleştirilmesi gerektiği uyarısı yapılıyor. Bu uyarılar yeni de değil. Macaristan tartışması yeniden gösterdi ki, muhalif kesimler adayın belirlenme zamanı konusunda ikiye ayrılmış durumda. Bir kesim, heyecan uyandıracak bir adayın bir an önce belirlenmesini istiyor. Bunu destek alacağı seçmen tabakalarına mesajlarını ulaştırabilmesi için gerekli görüyor. Diğer kesim ise önce ilkelerin, programın ve hatta geçiş sürecinin belirlenmesini daha elzem buluyor. Aday nasıl olsa masadaki genel başkanlar tarafından belirlenecek. Yani muhtemel ortak aday zaten kendisine