İmamoğlu kendi 'hikâyesini' yazabilir mi

Mahkemenin İmamoğlu kararının siyasete etkisini yorumlarken her siyasi aktörün farklı şartlarda kendi hikâyesini yazdığını belirtmiştim. İmamoğlu'nun bu hikâyeyi yazmakta çok zorlanacağını anlamak için "siyasi mühendislik" ve "komplo teorileri" tartışmasına bakmak yeterli. İlginç olan bu tartışmaların daha çok muhalefet tarafında gerçekleşmesi. Saraçhane mitingleri ile "mağduriyet" söylemini yükseltenler, İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olması için bir rüzgâr oluşturmayı arzu ettiler. Bu çevreler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1998'deki siyasi yasaklanmasını ve sonrasındaki mücadelesini "İmamoğlu hikâyesi" yazmak için seferber ettiler. İroni şurada; bu hikâyenin yazılmasını engelleyen aktör olarak CHP öne çıkıyor. Genel Başkan Kılıçdaroğlu önce "Karar, aday belirleme sürecini etkilemez" dedi. Sonra İmamoğlu'nun İstanbul Belediye Başkanlığı'na (16 milyon vurgusu) devam edeceğini söyledi. Dün medya temsilcilerine yaptığı açıklamada "İmamoğlu'nun çağrısını sosyal medyadan duydum" ve "Bir parti başka bir partinin içişlerine karışmamalı" cümleleri ile İmamoğlu ve İP Genel Başkanı Akşener'e açık uyarıda bulundu. "Altı lider bir araya gelip, 'Bizim adayımız sizsiniz' derse elbette aday oluruz" demeyi de unutmadı. CHP Sözcüsü Öztrak'ın kararı "CHP'ye yönelik siyasi mühendislik girişimi" olarak nitelemesi ise çok daha belirgin bir tepkiydi. Akşener ve İmamoğlu'nun büyük sevinci ile Kılıçdaroğlu ve Öztrak'ın açıklamaları birbirine zıt şeyler anlatıyor. Kuşkusuz CHP'nin tepkisinin tek sebebi Akşener'in Kılıçdaroğlu'ndan rol çalması değil. CHP ile İP arasında seküler oylar konusunda bir rekabet varken bu öne çıkma çabası hoş karşılanmayabilir. Elbette asıl mesele CHP'nin kararı pişmiş aşa su katan bir yerde görmesidir. Diğer bir konu da Akşener'in "Bitti bu iş" havasıyla CHP'ye ve 6'lı masaya İmamoğlu ismini dayatmasıdır. Yani, CHP'den gelen tüm değerlendirmeler mahkemenin kararından önce de İmamoğlu'nun aday olarak düşünülmediğini ve karar sonrasında da bunun değişmeyeceğini gösteriyor. İlginç, İmamoğlu "havasının" muhalefet tarafından bu kadar hızlı dağıtılması, kararın kendisinin önüne geçti. Şimdilik zihinlerde beliren sorular şunlar: İmamoğlu'nun iddiasını söndürenler kimler "İttifakın adayı" olarak gördüğü İmamoğlu'nu fazlaca sahiplenen ve böylece CHP'ye dayatma yapan Akşener