6'lı masanın dört yaman çelişkisi

Dodurga seçim sonuçlarını vesile kılarak İP Genel Başkanı Akşener, yeniden "sandığı getir" çağrısı yaptı. Hemen seçim çağrısı 6'lı masanın beşinci toplantısının bildirisinde de yer aldı. Son üç yıldır sürekli erken seçim isteyen muhalefetin bu "sandığı getir" söyleminin bir anlamı ve etkisi yok. Hatta Cumhur İttifakı'nın adayının açıklanmasından sonra "Adayınız nerede" sorgulamasına verilen savunmacı ve bıktırıcı bir çağrı. Zaten seçim geliyor, şurasında 11 ay kaldı. Cumhur İttifakı ise 6'lı masanın çelişkilerini daha fazla gündem yapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sonra MHP Genel Başkanı Bahçeli de muhalefetin olası ortak adayının niteliklerini eleştiriyor. Nitekim Bahçeli son açıklamasında 6'lı masanın aday tarifini "edilgen, etkisiz, pasif, yeri geldiğinde koltuğunu devredecek, uzaktan kumanda edilmeye boyun eğecek kukla bir aday" olarak değerlendirdi. "İcazetli ve rehinli" bir cumhurbaşkanı adayını milletimizin seçmeyeceğini söyledi. Aday profili meselesi 6'lı masanın dört çelişkisinden sadece birisi. Masayı bir araya getiren tutkalın (Erdoğan karşıtlığı ve güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisi) seçmene umut vermek için yetersiz olduğu görüldükçe bu çelişkiler daha fazla öne çıkıyor. Seçmene muhalefetin ülkeyi yönetemeyeceğini düşündüren birbiriyle bağlantılı dört çelişki şunlar 1- Sistem tercihi çelişkisi: Muhalefetin genel başkanları, cumhurbaşkanlığı seçimini kazansalar bile parlamenter sisteme geçmenin zor olduğunu görüyorlar. 2023 seçimlerinin ardından referandum ve yeni bir seçimin getireceği belirsizlik de cabası. Bu yüzden beş yı l sürecek bir koalisyon yapısı oluşturmayı tartışıyorlar. Yani cumhurbaşkanlığı sisteminde parlamenter sistemi temel alan geçici bir yönetim şekli kurmayı konuşuyorlar. Konuşulan melez yapı anayasal yetki ve sorumluluk açısından üreteceği sorunların yanı sıra iktidar denilen şeyin doğasına aykırı. Farklı bir cumhurbaşkanlığı sistemi önerseler daha tutarlı olabilirdi. 2- Aday profili çelişkisi: Muhalefet için mevcut sistemin merkezinde yer alan cumhurbaşkanının nasıl birisi olacağı da hayli zorlu. Tenakuz halinde iki hedef var. Seçimden önce hem sembolik olacağını ve genel başkanların isteklerine göre hareket edeceğini ve hatta yetkilerini onlara devredeceğini söyleyecek hem de Erdoğan gibi güçlü cumhurbaşkanı profilini yenebilecek bir performansı, liderliği gösterecek. Kazanırsa hem cumhurbaşkanlığı sistemine göre yetki ve sorumlulukları olacak hem de parlamenter sisteme göre ülkeyi yöneten 6 genel başkanı koordine edecek. Yüzde 50 artı 1 oyun gücünü vesayet altına sokmakla eleştirilecek. 6 genel başkanın iktidar çekişmelerinin de sorumluluğunu üstlenecek. "Yeni bir Erdoğan istemiyoruz" diyerek oluşturulan