Manchester derbisinde sürpriz olmadı

Manchester derbisini bir cümleyle anlatmak gerekirse iki yarısı birbirinden farklı ama iki yarısı da ayrı güzel bir maçtı diyebiliriz herhalde. İlk yarısı tempolu ve enerji dolu iki takımın ısıran oyununun mücadelesini izlerken, ikinci yarıdaysa M. City kaptanı De Bruyne'nin liderliğinde bir futbol resitali izledik. İkinci yarıda rakibini adeta nakavt eden Manchester'ın City tarafı farkı artırarak bu resitali skorla da taçlandırmayı bildi.M. United'ın merkez kontrolüne M. City'den kanat cevabıMaçın iki yarısı siyahla beyaz gibi birbirinden ayrı olsa da bu farkın oluşmasında iki takımın da etkisi vardı. İkinci yarıda oyun anlamında hem M. United'ın düşüşünü hem de M. City'nin yükselişini izledik. Aslında M. United'da Ronaldo ve Cavani'nin yokluğunda forvet oynayabilecek belki de tek oyuncu olan Rashford'u kullanmadan farklı bir oyunla sahaya çıkmış. M. City karşısında merkez üstünlüğünü ele geçirmenin önemini bilerek sahaya çıkan M. United 4-2-2-2 dizilişiyle sahaya çıkmasına rağmen en uçtaki ikili olan Pogba ve Fernandes'in orta saha karakterli oluşu ve oyuna geriden destek vermeleri sayesinde merkezdeki sayısal avantajı kazandı. Üstelik karşılamayı da merkezi daraltarak yapınca maçın ilk yarısında M. City'nin merkez oyunu şansı oldukça kısıtlandı. Ancak M. City tarafı da buna onların tam aksine oyunu iyice genişleterek cevap verdi. Kenardaki oyuncularının merkezileşmesine alışkın olduğumuz M. City, oyunu olabildiğince açarak hatta çizgiye basarak oynayan bir anlayışı benimsedi. Oyunu bu kadar genişletince de M. City'nin kullanabileceği bir M. United defosu ortaya çıktı. McTominay ve Fred'in genişleyen oyunda kenarlara destek verememe sorunu... Hücumcu kanatları ve merkez ikilisinden destek alamayan United bekleri, karşısında sürekli iki oyuncuyla karşı karşıya kaldı. Buraya destek yapılmaya çalışıldığı anda da topları terse yollayarak fırsat bulmaya çalışan bir M. City izledik. Zaten kalite problemi olan M. United beklerinden özellikle Wan Bissaka'nın oldukça sorunlu bir oyuncu olması sebebiyle sürekli M. United'ın sağ tarafından zorlanan ataklarla fırsatlar yaratmaya çalıştılar ki ilk gol de bu şekilde geldi. M. United'ın ikinci yarı pili bittiM. United tarafı içinse hücum yaratma konusunda tek opsiyon geçiş hücumlarıydı. Oyun temposunu iyice yükselterek oyunu M. City'nin istediği düşük tempo oyunundan çıkarıp biraz daha kaosa sürüklemek ana hedefti. Böylece kapılan toplarla M. City savunmasını hazırlıksız yakalayıp kısa sürede karşı kaleye giderek fırsat yaratmayı hedeflediler. M. United'ın tek sayısı da bu şekilde geldi. Ancak ikinci yarıda işler tam tersine döndü. Fiziksel yeterliliklerin devreye girdiği ikinci yarıda M. United her geçen dakika oyundan düşerken, M. City tarafında yorgunluk belirtisi bile görülmedi. Durum böyle olunca City topu istediği gibi alıp rakibine vermeyince oyun tam olarak M. City oyununa dönüştü. M. City kendi oyununu oynamaya