Kazandı ama yetmez

Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi ön elemesi öncesi son hazırlık maçında Hull City karşısında bazı olumlu noktalar göstermiş ve her ne kadar son dakikalarda galibiyeti almış olsa da dokuz gün sonra oynayacağı Dinamo Kiev maçına hiç de hazır görünmedi. İyi bir lig provasıSezonu çok erken açmış ve sezon öncesi kampını yeni tamamlamış bir takımdan çok yüksek tempo veya yoğun baskı gibi sezonun ilerleyen süreçlerinde beklenmesi gereken özellikleri beklemek çok da doğru değil ancak yine de takımın belli bir seviyede bunları yapabilmesi gerekli. Özellikle bir Jorge Jesus takımı bunu çok daha iyi yapabilmeli. Bu açıdan Fenerbahçe'nin şu an için sorun yaşadığını söyleyebiliriz. Hull City her ne kadar bir Championship takımı olsa da hem tempo olarak hem de hücum organizasyonu açısından oldukça zayıf göründü. Özellikle çoğunlukla 5-4-1 şeklinde dizildiklerini ve oyunu çok daha geride kabul edip, ön alan baskısı yapmadan, topu Fenerbahçe'ye bırakarak oynadıkları düşünülürse, Hull City ligdeki Anadolu takımlarına benzetilebilir. Bu noktada Fenerbahçe'nin aslında şu anki yapısıyla ligde hücum anlamında hala sorun yaşayacağı aşikar. Arda'nın 87'deki frikik golüne kadar kaleyi bulan sadece iki şut atabilen Fenerbahçe, ilk yarıyı isabetli şut bulamadan tamamladı. Ara ara çalışılmış ve tek paslarla hücum edilen setler görsek de oyuncuların uyum ve alışkanlık sorunları olması hücumları sekteye uğratabiliyor. Sekteye uğramadan son noktaya getirilen ataklarda da ceza sahasında bir bitiricilik sorunu olduğu bariz bir şekilde görülüyor. Tüm bunlar birleştiğinde de maalesef Fenerbahçe'nin şu an için ne Şampiyonlar Ligi ön elemesine ne de lige hazır olduğunu söyleyemiyoruz. Fenerbahçe'nin parlayan yıldızlarıFenerbahçe adına bu maçın en büyük artısı şüphesiz genç oyuncuları İsmail Yüksek ve Arda Güler. İsmail yetenekli oyuncuyu takıma kazandırmanın tek şartının büyük bonservisler ödemek olmadığının ve 'scouting' in öneminin göstergesiyken, Arda altyapıya neden önem verilmesi gerektiğinin göstergesi. Belki İsmail şu an için Fenerbahçe'nin ilk 11 seviyesinde değil ancak gelecekte o noktaya gelebileceğini gösteriyor. Oynadığı bölge için savunma anlamında eksik noktaları elbette var ancak savunmadan top alarak oyunu kurması ve oyun zekasıyla kesinlikle Jorge Jesus'un neden şans verdiğini net bir şekilde gösteriyor. Bu maçta üzerine çok fazla baskı olmadığından rahat ve iyi bir maç çıkardığından bir de üzerine baskı yapıldığı zamanki performansını görmek gerek. Yine de en azından rotasyona girebilecek kalitede olduğu şüphesiz. Arda içinse çok fazla söz söylemeye gerek yok. Geçen sezon önüne transfer edilen birçok isimden formayı almayı nasıl başardıysa bu sene de aynısını yapacağı çok açık. Lincoln Henrique asla kötü bir oyuncu değil ancak Arda bu takımın saf yetenek anlamında en üstün oyuncusu ve eninde sonunda Lincoln'den de formayı alacak. Oyuna geç girmiş olmasına rağmen girdiği andan itibaren takımın çehresini değiştirdi. Takımın hücum aksiyonlarını artırmasının yanında bir de frikikten gol attı. Yetmezmiş gibi bir de ikinci goldeki en önemli aksiyonu geliştirdi. Her hareketinde ayrı bir teknik ve ayrı bir oyun zekası olan Arda, attığı frikik golüyle tüm Fenerbahçe taraftarına