Arsenal fırtına gibi

İngiltere Premier Lig'in açılış maçında Arsenal, geçtiğimiz sezon oturttuğu yapıya yaptığı nokta eklemelerle birlikte iyice güçlendirdiği ve hazırlık maçlarında gösterdiği etkili oyunu test edebileceği önemli rakiplerden biri olan Crystal Palace ile karşılaştı. Arsenal'in 2-0 galip ayrıldığı karşılaşma çokça üzerine konuşulacak nokta barındırıyor.Transferler kalite kattıGeçtiğimiz sezonun ilk yarısının sonlarına doğru 4-2-3-1'li kemik yapıyı oturtan Mikel Arteta, bu şablonla oynadığı maçlarda iyi sonuçlar almayı başarmıştı. Ancak genç nüvenin tecrübe eksikliği, sezonun son haftalarında sakatlık kriziyle birleşince Şampiyonlar Ligi bileti Tottenham'a kaptırılmıştı. Bu sezon kadroya çok önemli transfer yapılarak bu tecrübe eksikliği giderildi. Özellikle Zinchenko ve Gabriel Jesus eklemeleri hem tecrübe hem kalite bakımından Arsenal'e büyük katkı sağlamaya şimdiden başladı. Zinchenko'nun hem pas oyununa katkısı hem oyun görüşü Arsenal savunmasına yeni bir boyut getirdi. Gabriel Jesus ise gerçek santrfor oynamanın verdiği özgürlük ve sarf ettiği eforun tamamını hücum işleri için harcaması sebebiyle bu sezon adından çok daha fazla söz ettirecek gibi görünüyor. İki tarafa da gidip gelen bir maçFiziksel mücadele ve tempo anlamında Premier Lig'in ortalama üstü takımlarından Crystal Palace ile sezonun bu aşamasında karşılaşmak her takım için oldukça zorlayıcı bir durum ortaya çıkarıyor. Buna rağmen sert bir ön alan baskısıyla oyuna başlayan Arsenal bu baskıda sol bek Zinchenko'yu da kullanarak önde beşli bir baskı hattı oluşturdu. Bu sayede Crystal Palace'ın kolay top çıkarmasını engelleyerek uzun topa zorladılar. Buna rağmen Crystal Palace çok da zor durumda kalmadı. Özellikle ilk 15 dakikanın ardından oyunu dengelemeyi başardılar. Özellikle iki takımın da merkezi düşünüldüğünde orta sahada sıkı bir fiziksel mücadele bekleniyordu ki tam da bu oldu. Hava toplarında etkili bir takıma karşı duran top organizasyonuyla golü bulmuş olmaları Arsenal'e çok büyük bir avantaj sağladı. Zira bu gol olmasa maç muhtemelen çok zora girecekti. Çünkü Arsenal set oyununda net pozisyonlar bulmayı başaramadı. Bol bol geçiş oyunu izlediğimiz maçta Arsenal özellikle ikinci yarıda topla sadece yüzde 31'le oynadı. Bunun da en büyük sebebi ilk yarıda sarf edilen yüksek efor. Fiziksel anlamda çok güçlü bir ekibe karşı topa sahip olabilecek kaliteli ayaklara sahip olsa da Arsenal'in ilk yarıda tercih ettiği sert pres ve mücadele oyunu, ikinci yarıda erken bir yorgunluğa sebep oldu. Bu sebeple kendi yarı