Galatasaray, Barış Alper Yılmaz krizinin damga vurduğu haftanın finalinde Kayserispor karşısına çıkmıştı. İlk iki haftanın santrforu ve golcüsü Barış Alper'in yokluğunda Osimhen ilk 11'deki yerine dönmüştü. Aslan'daki maaş uçurumlarının yarattığı huzursuzluğu ortaya çıkaran "Barış Alper İsyanı"nın takımı nasıl etkileyeceği de merak konusuydu.
Sarı Kırmızılılar maçın ilk dakikalarından itibaren istekli başlayıp Kayserispor kalesini abluka altına aldı. Çok sayıda gol pozisyonu buldu. Maçın ilk yarısının tek golle kapanmasının en önemli sebebi, Kayserispor kalecisi Bilal'in karşı karşıya pozisyonlarda Osimhen, Sane'ye geçiş vermemesiydi.
Galatasaray'da Osimhen'in dönüşü Sarı-Kırmızılıların oyunu 3. bölgeye yıkmalarındaki en önemli faktördü. Nijeryalı yıldız gücü ve enerjisi ile takımın oyununu döner dönmez etkiledi. Torreira ve Sara'nın çalışkanlığı ilk yarıda topun yüzde 76 Galatasaray'da kalmasına sağladı. Bu net üstünlüğe rağmen Kayserispor'un direnmesi ve cesur ataklarla Günay'ı zorlaması da dikkat çekiciydi. Günay kritik anlardaki kurtarışları ile kalesinde güven vermeye devam etti.
Galatasaray'da 10 numara pozisyonunda oynayan Yunus'un bu alanda, kanatta oynamaktan daha çok fayda sağlayacağı da netleşmeye başladı. Yunus'un nefis pasında Sane'nin topu filelere gönderememesi, genç yıldızın asist katkısı hanesinin bir eksik kalmasına neden oldu. Buna karşın ilk golde kaleci Günay'dan aldığı topu 70 metre taşıyarak olgun atağa dönüştürmesi Yunus'un geçen sene olduğu gibi bu sene de skor katkısının yüksek olacağının işaretiydi.
Maçın sürpriz ismi ise Eren Elmalı'ydı. Eren ilk golde ceza alanına yaptığı koşuyu şık bir vuruşla sonlandırdı. Gaziantep deplasmanından sonra attığı bu gol, onun kariyer yolculuğunda yeni bir sayfa açıldığının işaretiydi. Eren ikinci yarının başında da Sane'nin ortasında attığı kafa golüyle bu sezonun sürprizi olacağını gösterdi.
Tabii burada Okan Buruk'un hakkını da teslim etmek gerekir. Buruk, Jakobs'u sol beke çekip Eren'i ileri çıkararak ondan bir kanat oyuncusu yarattı. Ortalama bir sol bekin gelişimine dokunuşta bulundu Okan hoca, tıpkı Barış Alper'de olduğu gibi. Buruk, usta bir heykeltraş gibi yavaş ama kendinden emin bir şekilde yeni eserini şekillendirmeye başladı.