Son 6 maçında 1 galibiyet alan Galatasaray, kazanma alışkanlığından uzaklaşmaya başlamış, bu da Sarı Kırmızılıları strese sokmuştu. Aslan'ın içinde bulunduğu karamsarlıktan çıkmak için Alanya'da alacağı üç puana ihtiyacı vardı.

Okan Buruk 4-2-3-1 sistemini tercih etmiş, Osimhen'in ardında Sara- Morata- Barış hattını kurmuştu. Galatasaray'ın alışık olmadığı bu tertibe nasıl bir tepki vereceği merak konusuydu. Sarı Kırmızılılar ilk yarıda topu kontrol eden, daha istekli bir görüntü veren taraftı ama kalabalık Alanyaspor savunması içinde pozisyon üretemedi. 10 numara pozisyonunda oynayan Morata iyi niyetli ama yetersizdi. Barış yine savruk, Sara ise eski günlerinin uzağındaydı. Lemina'nın sürekli faullü oynaması da eklenince Osimhen bir türlü istediği topları alamadı.

Oyunu kendi yarı alanında kabul eden Alanyaspor çok az geldi ama Galatasaray savunmasının zaaflarını bulup pozisyonlar yakaladı, ilk yarıda kaleyi bulan tek şutu ise gol oldu.

Okan Buruk, ikinci yarıya Lemina- Yunus değişikliği ile başladı. Buruk, sarı kartı olan ve kırmızı kart görme olası yüksek görülen Lemina'yı kenara almıştı. Ama devre arasında yedek kaleci Günay'ın kırmızı kart göreceğini tahmin edememişti. Günay, Galatasaray'ı bir anda kalecisiz bırakarak büyük bir sorumsuzluk örneğine imza atmıştı.

Galatasaray'ın beklenen golü Barış'ın geliştirdiği atakta geldi. Kalecinin uzaklaştırmak istediği topu Alanyalıların kendi kalesine atması skoru eşitledi. Yunus'un oyuna girmesi tempoyu yükseltmemiş, Galatasaray'ın kanatlarına hareket getirmemişti. Ancak Barış açılmış, bindirmeleri ile Alanyaspor savunmasını zorlamaya başlamıştı.

Çok düdük çalan ve eline sarı karta atarken cömert davranan hakem Yasin Kol'un Muslera'ya da sarı kart göstermesinin Galatasaray'ı kart baskısı altına aldığı anlarda sahneye Osimhen çıktı. Barış'ın ortasında Osimhen'in kafa vuruşu Galatasaray'a skor üstünlüğünü getirdi. Osimhen'in hemen ardında bulduğu pozisyonda maçı koparma olasılığına kaleci Ertuğrul izin vermeyince son bölüm Galatasaray için yine stresli geçti.