Farklı bir Galatasaray

Çok farklı değil ben sahada. Sanchez'den Oliveira'ya, Icardi'ye uzanan sakatlıklar zincirine kart cezalısı futbolcular ve Afrika Kupası'na gidenler eklenmişti. Sağ bekte Kaan Ayhan, sol bekte Barış Alper, santrforda Halil vardı dersem Galatasaray'ın nasıl bir yokluğun içine düştüğünü sanırım özetlemiş olabilirim. Hele Kaan Ayhan ve Barış Alper Sahada o kadar farklı yerlerde oynadılar, farklı mevkilerde görevlendirilir ki yakında evlere temizliğe de gönderecekler diye korkuyorum!

Galatasaray yıldızlarından yoksun bir 11 ile sahaya çıkarken kulübenin durumu daha da ilginçti. Eyüp Aydın, Gökdeniz Gürpüz, Baran Demiroğlu, Ali Yeşilyurt, Ali Turap Bülbül ve Akman biraderler, maç tıkanırsa çilingir anahtarları olarak Okan Buruk'un yanında oturuyordu.

Konyaspor açısında da durum pek parlak değildi. Düşme hattının ateşini hisseden konuk ekibin geçen sezonki görkemli halinden pek eser yoktu. Hal böyle olunca kapanan bir Konyaspor ve kapanan bir takımı yıldızları sahadayken bile açmakta zorlanırken yıldızsız kadrosuyla bunu deneyen bir Galatasaray gerçeğini izledik. Halil'in kaleciyi aşamayan aşırtması, Kerem Demirbay'ın kaleci Deniz'in kornere topakladığı frikiği dışında pozisyon yoktu. Bir de bunlardan daha ciddi gol tehlikesi olan ve Muslera'nın çıkardığı bir top vardı. Mertens'in zekası, Kerem Aktürkoğlu'nun enerjisi, Zaha'nın adamın içinden geçen çalımları sorunun çaresi olamadı.

Galatasaray binbir emekle bulduğu gol pozisyonlarının en netini ikinci yarının başında yakaladı ama Mertens- Zaha- Kerem Aktürkoğlu trafiğinde Kerem kale yerine dağlara taşlara vurdu topu. Topun dibine girmemesi gerektiğini onlarca başarısız denemeden sonra hala anlayamadıysa Kerem'in evde bu pozisyonları tekrar tekrar izlemesinde yarar var.

Konyaspor "Atamayana atarlar" sözünü hatırlatacak tehlikeleri bulduğunda ise Muslera ve Nelsson sahnedeydi. Kilitlenen oyunu açan ise sürpriz bir isim oldu. İlk geldiği günden bu yana sürekli bir gelişim içinde olan Kerem Demirbay'ın ortasında Abdülkerim Bardakcı'nın yarım volesi Galatasaray'a aradığı ışığı verdi. Nelsson'ın direkten dönen topu da maçı koparmanın eşiğine getirdi Aslan'ı. Gol sonrası stresi azalan Galatasaray ikinci gol için bastırmaya başlamıştı.