En çok parayı onlar kazanır, sponsorlar, markalar peşlerinden koşar, en çok onların forması satılır, posterleri duvarlara asılır. Gol sevinçleri yeri gelir tam sayfayı süsler, stadyumlar onların adını en çok haykırır. Santrforlar bu oyunun pırlantasıdır ve elinizdeki santrfor tüm bunlara layık bir adamsa durun şampiyon olmazsanız. O kadar kolay değ
Puan kaybı yaparsa Galatasaray'ın Sivas maçını kazanıp şampiyonluğunu ilan etme ihtimali Fenerbahçe'ye taraftarı önünde hızlı bir başlangıç gerektiriyordu, öyle de oldu. Trabzonspor'un dörtlü defans oynayacakmış görünen ancak hocası Bjelica'nın garip tercihleriyle 3-5-2 dizilen kadrosunda sağ bek Larsen ortanın solunda, sol bek Eren, sol stoper, sa
Şampiyonluk stresi Okan Buruk'un sırtında öyle bir yük olmuş ki, ligdeki tüm tecrübesine rağmen, "Ben son düzlüğü ideal 11'imle oynarım" fikrinden bir adım geri atmadan götürüyor. Oysa ki son 3 maçta enerjileri düşük, aksayan Sergio ve Mertens'i 4 gün sonraki Sivas maçı öncesi kulübeye çekebilirdi. Bu ikili yine kötü başladı maça ama daha büyük bir
Ligin en az gol yiyen takımı olup son iki maçta kalenizde 6 gol görüyorsanız, bu defoyu düzeltecek oyunu oynamak zorundasınız. 7-0'ın sonraki randevusu olan kupa maçında Emre Belözoğlu dersine çalışmış ve bekleyen, kontra arayan taraf olmayı tercih etmişti. Galatasaray'ın 50 bin taraftarı önünde baskılı oyun oynamaktan başka çaresi yoktu elbette. İ
Sezonun ilk yarısındaki Antalyaspor maçı, Beşiktaş'ın yarıştaki iddiasını sadece skoruyla değil takvimiyle de etkilemişti. Galatasaray derbisindeki kaybın ardından Dünya Kupası arası öncesi Şenol Güneş'in takımı, Antalya maçı ertelenince üstüne bir de uzun ara dönüşü Gaziantep ile 1-1 berabere kaldığında seri galibiyetlerle yürüyen Galatasaray, far
Milano'dan İnter ve Milan, Torino'dan Juventus... Mavibeyazlılar, sezon başında hiçbiri kadar şampiyonluk için şanslı gösterilmiyordu. Tam 33 yıl aradan sonra zengin kuzey, güneyin tokadını suratında hissetti Napoli'nin 33 yıl sonra gelen şampiyonluğunun değerini biraz olsun anlayabilmek için belki de 5 sezon öncesine dönmek lazım. Kadrosunda Merte
Okan Buruk daha ilk 5 dakikada tuzağa düştüğünü anlamalıydı. Şenol Güneş hatların arasını kısa tutmuş, ön alan baskısını minimum yapıp bekleyen taraf olmayı tercih etmişti, Başakşehir ve Fenerbahçe deplasmanlarında 10 golü bu oyunla atmamıştı Galatasaray. Orta saha dengesini Beşiktaş kalesinde golü gördükten sonra lehine çevirdi. Amir, Salih ve Ged
Puan tablosuna baktığınızda net hedefinin kupa olduğu tartışmasız olan Sivasspor'un 4 gün sonra Fenerbahçe ile oynayacağı yarı final ilk maçı öncesinde Rıza Çalımbay'ın 37'lik Yatabare, 35'lik Hakan ve Max Gradel'i dün yanında tutma ihtimali ve mantığı vardı ama o elindekilerden çıkan ideal 11'ini sürdü sahaya. Alioski değil de aylar sonra dönen Pe
Kerem'in golüyle daha 3. dakikada öne geçen Galatasaray, müthiş bir ön alan baskısıyla başlamıştı. Karagümrük, öndeki baskıyı kırdığında geçiş oyununu iyi oynayan bir takım. Dolu tribünler önünde o baskının şiddetini azaltıp daha geride karşılamak gerekirken, Buruk'un 11'inde takım boyu uzamaya başladı. Diagne'nin golünde derine tek topa yakalandıl
Trabzon'dan golsüz beraberlikle döndüğünde liderle arasındaki puan farkı 10 olan Beşiktaş için kalan haftalar ikincilik kadar 'arma ve forma için oyna' havası veriyordu. Beşiktaş'ın tesislerden kalkan takım otobüsünün Ümraniye Stadı'na varması 15 dakika, 5 km'lik bir yol. Karşınızdaki takımın bir tribün kültürü ve baskısı yoksa üstüne bir de kötü g
© 2016