Oysa Saraçhane'de Akşener'in desteklediği İmamoğlu hakkında verilecek kararı beklerken ve karar sonrasında gerek Akşener gerekse İmamoğlu'nda kesin bir kararlılık hakimdi. Kararın açıklandığı odada başlayan hareketlilik sonrası anlaşılmıştı. Yüzü görünmeyen bir şahıs Ekrem İmamoğlu'na cep telefonundan bir şey gösteriyor. Ardından İmamoğlu "53 dâhil, yasaklama da dâhil" diyor. Meral Akşener de odada bulunan Bahadır Erdem'e soruyor. Açıklanan cezanın siyasi yasağı içerdiğini öğrenince ellerini dizlerine vurarak ayağa kalkıyor, sevinçle İmamoğlu'na 'çak' diyerek sarılıyor. Mahkeme kararının beklendiği makam odası bir an düğün evine dönüyor. İmamoğlu'nun odasında hayatın doğal akışına aykırı bir sevinç yaşanıyor. Öyle ya 2 yıl 7 ay 15 gün mahkumiyet cezası almış siyaseten yasaklanması istenen İmamoğlu ve ablası Akşener ise sevinçten bir tek göbek atmadıkları kalıyor. Bu sevinç selinden İmamoğlu'nun eşi de nasibini alıyor. Ekrem İmamoğlu'nun neşeli halleri ve birbirine sevinerek sarılmaları sosyal medyada gündem olurken yaklaşık 3,5 yıllık belediye başkanlığı döneminde başarısız bir grafik çizen İmamoğlu ve baş destekçisi Akşener'in 'Mağduriyet' algısı yarattıkları için sevindiklerini kamuoyundan gizlemeden açıkça ortaya sermeleri kamuoyunda tepkilere neden olurken bu algının kısa sürede dağılmasını da beraberinde getiriyor. Akşener karar sonrası yaptığı açıklamada İmamoğlu'na hitaben '85 milyon arkanda' açıklamasıyla adeta İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığını ilan etmiş görünüyor.KILIÇDAROĞLU'NUN "İMAMOĞLU İLE BABA OĞUL İLİŞKİSİ İÇİNDEYİZ" AÇIKLAMASI İNANDIRICI DEĞİL!Zira geçen haftaki köşe yazımızda Kılıçdaroğlu'nun İmamoğlu'ndan istifasını isterken Akşener'i de CHP'yi bölmekle suçladığını belirtmiştik. Bu haberin kaynağı güvenilir olduğuna göre bir günde ne değişmişti de önce İmamoğlu sonra Akşener, Kılıçdaroğlu karşısında geri adım atmışlardı. İmamoğlu geri adımdan çok biat etmişti dersek yanılmayız sanırım. Zira Saraçhane'deki kararlı Cumhurbaşkanı adayı gitmiş yerine Kılıçdaroğlu'nu destekleyen bir İmamoğlu gelmişti. Bu değişim İmamoğlu'nun Ankara'ya giderek partisinin grup toplantısına katılması sonrasında Kılıçdaroğlu ile yaptığı ikili toplantıda yaşanmıştı. Bazı yazarlar 'Kılıçdaroğlu bu işi öğrendi' gibi sığ açıklamalar yaptılarsa da çok önemli bir neden olması kuvvetle muhtemeldi. Zira İmamoğlu'nun, Başkan Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'na hitaben söylediği 'Oğluna sahip çık' sözlerine verdiği cevap şüphelerimizi doğrular nitelikteydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın grup toplantısındaki sözlerine yanıt veren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Kıskançlık duygusu Cumhurbaşkanı'mda yüksek. Bıraksın bizim baba-oğul ilişkimizi, daha çok sarılacağız" dedi. Adaylık tartışmalarına ilişkin de konuşan İmamoğlu, "Her CHP'linin ailesinin adayı lideri olan Genel Başkan Sayın Kılıçdaroğlu'dur" ifadelerini kullanması çok ama çok enteresandı. İmamoğlu resmen Cumhurbaşkanlığı yarışında resmen havlu atmıştı veya attırılmıştı.CANAN KAFTANCIOĞLU İMAMOĞLU'NDAN İHALE ALAN MİLLETVEKİLLERİNİ AÇIKLADI, BİRİ HARİÇ NEDENAnkara kulislerinde İmamoğlu'nun görünüşte Cumhurbaşkanlığı yarışında havlu atması konusunda iki senaryo gündeme getiriliyor. İlk senaryoyu YSK Başkanı Muharrem Akkaya dillendiriyor. Bu senaryo tamamen Kılıçdaroğlu'nun işine yarıyor ve elini güçlendiriyor. YSK Başkanı'nın "İmamoğlu hem Cumhurbaşkanlığı hem de İstanbul Belediye Başkanlığı seçimini kazansa dahi 'cezası kesinleşirse' mazbatasını alamaz" açıklamasına sığınan Kılıçdaroğlu 'Hem Cumhurbaşkanlığı hem de İBBB'yi kendi elimizle Erdoğan'a hediye etmiş oluruz' riskini almak istemiyor görünüyor. Bu konuda gelişen konjonktüre göre ikili arasında bir pazarlık yapılabilir sanırım.İkinci senaryo ise İstanbul CHP İl Başkanı Kaftancıoğlu'nun