Hedef 2071

CUMHURBAŞKANIMIZ
Recep Tayyip Erdoğan'ın şu sözleri sadece bugün için değil YARINLAR İÇİN DE dikkate değer, çok kıymetli ve geleceğin rehberidir: "Kuklayı da kuklacıyı da oyunu kimin yazdığını da çok iyi biliyoruz.
Siyaseti yüksek gerilim hattına hapsetmek isteyenler her zaman olacaktır ama olmasını istemiyoruz.
FETÖ'ye diyet borcunu ödemek için Yenikapı ruhunu baltalayanlar, görüyoruz ki asla boş durmuyorlar.
Siyasette yumuşama iklimini kara kışa çevirmeye çalışanlar var Cumhur İttifakı surlarında gedik açmak isteyenler olduğunu biliyoruz. Daha önce de bu tarz teşebbüslerle karşılaştık Allah'a hamdolsun hepsinden güçlenerek çıktık. Yine aynısı olacak, fitne ve nifak odaklarına kesinlikle göz açtırmayacağız." 31 Mart seçimlerinden sonra içte ve dışta birbirinden farklı gibi görünen birçok gelişmeyi aynı parantez içinde değerlendirmeliyiz. "Kuklacı Atlantik"in doğusunda ve batısında, derin (Haçlı-Evanjelik-Siyonist) odakların hedefinde Türkiye var. Siyasi ve ekonomik istikrarı kırarak Türkiye'yi jeopolitik hamleler yapamaz hale getirmeyi hayal ediyorlar. Her zaman olduğu gibi amaçlarına asla ulaşamayacaklar. Bağımsız Türkiye ve Kızıl Elma yürüyüşünü asla durduramayacaklar. Dr. Hakan Fidan'ı MİT Başkanlığı dönemi ve Dışişleri Bakanlığı sürecinde yakından izliyorum.
Başkan Erdoğan'ın Küresel Liderliğinde "Büyük Türkiye" hedeflerine ulaşmada etkili bir aktör olarak görev yapıyor.
Türkiye'nin "uluslararası gündemi belirleyen, gerektiğinde oyun kuran, gerektiğinde oyun bozan etkin ve müessir bir aktör olma konumunu güçlendirme" hedefini vurguluyor.
Dr. Hakan Fidan, Türkiye'nin stratejik hedeflerine yönelik ortaya geniş kapsamlı bir dış politika koyuyor.
Özellikle dünya barışı için Gazze-Filistin ve yakın coğrafyamızla ilgili mekik diplomasisi dikkatleri çekerken, Dışişleri Bakanlığı'nda yaptığı reformlar da çok kıymetli. Dışişleri'ne yeni vizyon kazandırarak "Yeniden Yapılanma Süreci"ni başlattı. Her coğrafyaya özel ve hatta Türkiye'nin gelişen-değişen ilişkilerini gözetmek amacıyla bazı ülkeler için ayrı genel müdürlükler oluşturuldu.
İran ve Irak da ayrı iki genel müdürlük oldu.
Amerika kıtası, Kuzey ve Güney Amerika Genel Müdürlükleri ayrılarak ikiye bölündü.