CUMHURBAŞKANLIĞI seçimi gerekçe gösterilerek, 27 Nisan 2007'de Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesine konulan "e-muhtıra" o yıla damgasını vurdu.
Türkiye'de ilk olma özelliğini taşıyan "e-muhtıra"ya o dönem Başbakan olan Başkan Recep Tayyip Erdoğan aziz milletimizden aldığı güçle, milletimizin hukukunu çiğnetmeden 27 Nisan darbe teşebbüsünü 28 NİSAN'DA geri püskürttü.
Muhtıra, 29 Ağustos 2011'de Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinden kaldırıldı.
Türkiye'miz çok partili siyasal hayatının 2000'li yıllara kadar olan kısmı maalesef, darbeler, cuntalar ve vesayet lekeleriyle doluydu.
Demokrasiyi hazmedemeyen vesayetçi unsurlar, 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 darbelerine girişmişti. Gazi TBMM'nin duvarlarında "HAKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR" yazıyordu, lakin millet iradesi yer yer devre dışı kalmış, koruyup kollama gerekçesiyle yapılan darbeler yüzünden millet her alanda büyük sıkıntılar yaşamıştı.
Vesayetçi odaklar, sivil ve askeri oligarşik yapılar, 27 Nisan 2007 e-muhtırası ile doğrudan millet iradesini ve gücünü milletten alan Başbakan Erdoğan hükümetini hedef almıştı.
Bu girişim, her şeyden önce milletimizin hukukunu ve iradesini yok sayan antidemokratik bir girişim olarak tarihe geçerken, milletin adamı Erdoğan'ın dik duruşu ile vesayetçileri 28 Nisan'da çökertmişti. Büyük lider Erdoğan, Egemenliğin yegane sahibi millet iradesine yönelik teşebbüs karşısında tereddüt etmeden, milletten yana tavır almış, milletin hukukunu devre dışı bırakmayı hedefleyen darbe teşebbüsüne karşı dik durarak, kararlı tavrını hiçbir duraksamaya mahal vermeksizin ortaya koymuştu.
Maalesef cunta sicili kabarık olanlar hizalanmış, yerinin yine milletin yanı olmadığını, cuntacıları ve muhtırıcaları alkışlamaktan gocunmamışlardı..
Başkan Erdoğan'ın 28 Nisan DİK DURUŞU ile o günden itibaren, Büyük Türkiye'nin önü açılmış, Erdoğan öncülüğünde, milletin hukukunu korumak, insanımızın önündeki sosyoekonomik engelleri ortadan kaldırmak, ekmeğini büyütmek, hayat standardını yükseltmek için tarihi yürüyüş başlamıştı.
Evet. Darbeler geçmişi olan Türkiye için sivil ve askeri vesayetçilere karşı bu duruş bir ilkti. Siyasi tarihte ilk darbeyi önleyen Başkan Erdoğan öncülüğündeki aziz millet dik durarak darbeye geçit vermedi.
Aziz milletimiz, darbe girişiminin ardından gerçekleştirilen ilk seçimde AK Parti'ye güçlü desteğini yineleyerek, yeniden yetkilendirmiş, demokrasi düşmanlarına, vesayet odaklarına ve cunta zihniyetine en güçlü cevabı vermişti.
Emperyalistler 2015'te bir deneme daha yapma cüretini gösterdiler. Derin ABD aparatı FETÖ marifetiyle Türkiye'yi kuşatmaya kalktılar.
Başkan Erdoğan "İlim Yayma Cemiyeti"ne gönderdiği mesajda siyasette bugüne kadar ciddi zorluklarla karşılaştığını belirterek şunları söyledi:
"Hak etmediğimiz itham ve iftiraların muhatabı olduk.
Haksızlıklara maruz kaldık.
Doğrudan canımıza kasteden kalleş saldırıların hedefi olduk ama inandığımız değerlerden ve hedeflerimizden asla taviz vermedik. 'İman varsa imkan da vardır' inancıyla mücadeleyi hiçbir zaman bırakmadık.
Bunda, kendimize pusula edindiğimiz hasletlerin tabii ki büyük rolü bulunuyordu." Ülkesine ve milletine hizmet aşkıyla dolu nice insan tanıdığını dile getiren Başkan Erdoğan, şunları paylaştı:
"Peygamber Efendimiz'in 'Hayrun Nas Men Yenfeun Nas', yani 'İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır.' emrini kendine rehber edinmiş nice vakıf insanıyla gönüldaşlık yaptık. Burada hepsini saymaya kalksak buna zaman kifayet etmez.
Aralarında Emin Saraç Hocaefendi, Raşit Küçük Hocaefendi gibi kıymetli isimlerin de olduğu nice büyüğümüz dünya defterini kapattı, ebedi aleme göç eyledi.
Rabb'im hepsinden razı olsun.
Ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin. Bu insanların hepsi adlarını milletimizin kalbine yazdırmışlardır." "İman varsa imkan da vardır inancıyla mücadeleyi hiçbir zaman bırakmadık" diyen Başkan Erdoğan, mesajına şöyle devam etti: