Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İran-İsrail savaşını sona erdirmek ve barışı tesis etmek için diplomasi ataklarını sürdürmeye devam ediyor.
Erdoğan, bugüne kadar bölgesel barışı sağlamak için 15 liderle görüştü. İran-İsrail savaşının 8'inci gününde de Almanya Başbakanı Merz'i aradı. Başkan Erdoğan'ın bu görüşmesinin, Almanya'nın İsrail'e silah yardımı yaptığı güne denk gelmesi, oldukça anlamlıydı.
Erdoğan, Merz ile yaptığı görüşmede "İran ile nükleer anlaşmazlıkların çözüm yolunun müzakere masasından geçtiğini, İsrail'in İran'a saldırısı ile başlayan çatışmalı sürecin bölge güvenliğine yönelik tehdidi en üst seviyeye çıkarttığını, İsrail saldırıları ile tetiklenen bu şiddet sarmalının neticelerinin bölgeye ve Avrupa'ya da göç ve nükleer sızıntı ihtimali bakımından zarar verebileceğini" belirtti. Erdoğan- Merz telefonla konuştuktan hemen sonra, İran'ın arkasında saf tutan Rusya'dan iki önemli açıklama geldi.
Rusya lideri Putin, 31 Ağustos'ta Çin'e gitme kararı aldı. Putin'in sağ kolu Medvedev de ABD'yi sert şekilde uyardı. 31 Ağustos - 3 Eylül tarihleri arasında Çin'i ziyaret edecek olan Putin'in Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile dünyanın geleceğini, savaşları masaya yatıracağı vurgulandı. Putin'in Çin tarafından Japonya'ya karşı kazanılan zaferin 80. yılına ve İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesine adanmış kutlama etkinliklerine katılacağı da açıklandı. Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev de İsrail tarafından nükleer tesislere yönelik yapılacak saldırıların oldukça tehlikeli olduğunu ve ikinci bir Çernobil felaketine yol açabileceğini belirtti. Medvedev, nükleer tesislere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunu ve vahim sonuçları olabileceğini vurgulayarak, İsrail'i uyardı. Rusya lideri Putin'in sözcüsü Peskov da İran-İsrail savaşında durumun son derece gergin ve sadece bölge için değil küresel açıdan da tehlikeli olduğuna dikkati çekerek, çatışmanın taraflarının genişlemesinin potansiyel açıdan daha da tehlikeli olacağı uyarısında bulundu.