Katil Netanyahu panikte

İSRAİL saldırganlığının Gazze- Lübnan-Yemen-Suriye'den sonra İran'a yönelmesi BÖLGESEL SAVAŞ RİSKİNİ doğurdu. Hatta daha ileri gidilirse ABD-Avrupa'nın İsrail yanında, Rusya-Çin'in İran yanında yer almaları bağlamında, KÜRESEL SAVAŞ riski ortaya çıktı.
İsrail'in çok yönlü operasyonları karşısında İran ilk etapta sınırlı bir askeri cevap vermişti. Çünkü İran 20'ye yakın ordu ve devrim generalini kaybetmişti.
18 saat içinde İran toparlandı ve yeniden harekete geçti. Süpersonik füzelerle İsrail'i sarsmaya başladı. İsrail ağlamaya başladı.
Katil Netanyahu ABD Başkanı Trump'a mektup yazdı, "Devreye tam girin" diye yalvardı. Katil Netanyahu Amerika'daki güçlü Yahudi lobilerinin, Trump üzerinde baskı yapmasını istedi. Netanyahu, İngiltere'ye, "Aman koalisyon kurun, yardıma gelin" diye başvurdu.
Gerçi Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya arka planda yardım ediyorlardı, ama katil Netanyahu köşeye sıkıştı, ağlamaya başladı.
Bunlar ne demek Katil Netenyahu, ordusu olmayan, füzeleri bulunmayan masum Filistinliler'i gaddarca şehit ediyordu, Lübnan'a saldırıyordu, boşluktan yararlanarak yeni kurulmuş Suriye yönetiminin dağınık ordularını bombalıyordu.
Amerika, İngiltere, Avrupa'ya güvenerek, ARZ-I MEV'UD RÜYALARI görüyordu. Fakat, İran tarafından DEMİR KUBBELERİ delinince, gerçek savaşla karşılaştılar.
Paniklediler. Şaşkına döndüler. Katil Netanyahu ağlamaya başladı. Belli oldu ki İran'ın stoklanmış süpersonik füzelerı karşısında İsrail uzun zaman dayanamayacak. Katil Netenyahu, Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya'yı acil olarak açıkça yardıma çağırıyor.
Ağlıyor. İngiltere Başbakanı Starmer, G7 Zirvesi için Kanada'ya giderken konuştu, Orta Doğu'daki gelişmelerin çok hızlı yaşandığını kaydederek "Jetler de dahil olmak üzere bölgeye varlıklarımızı taşıyoruz. Bu tamamen bölge genelinde olası durumlarda destek amaçlıdır. Sürekli olarak verdiğimiz mesaj tansiyonun düşürülmesi yönündedir" dedi.
Starmer, katil-soykırımcı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede İsrail'in güvenliğini de ele aldıklarını belirterek, "İngiltere'nin İran'ın nükleer programıyla ilgili uzun süredir devam eden bir endişesi var" diye konuştu. İngiliz uçaklarının geçen sene olduğu gibi İsrail'i korumak amacıyla İran dronlarına karşı havalanıp havalanmayacağı yönündeki soruyu yanıtlamayan Starmer'ın cevapsız bıraktığı bir diğer soru ise ABD'nin İsrail'in İran'a yönelik saldırıları konusunda İngiltere'ye bilgi verip vermediği oldu.
Bölgedeki tansiyon düşürülmediği takdirde Hürmüz Boğazı'nı kapatma ihtimali de dünya piyasalarını alarma geçirdi. Hürmüz Boğazı, Ortadoğu'daki petrol üreticisi ülkelerin Asya, Avrupa, Kuzey Amerika ve ötesine ikmal yaptığı kritik bir güzergâh. Boğazın en dar noktası yalnızca 33 kilometre; gemi trafiği için ayrılan her iki yön ise sadece 3'er kilometre genişliğinde. Bu dar yapı, boğazı olası bir çatışmada son derece savunmasız ve stratejik kılıyor.