Cesur yürekler

AZİZ Milletimiz Kartalkaya felaketinde hayatını kaybeden canlarımızın yasını tutuyor. Cenazeler defnedilirken geride içimizi yakan, gözyaşları ile okuduğumuz bir çok yaşam öyküleri kaldı... Alp Mercan Saltık ve Yiğit Gençbay, yangından kurtulmayı başardı. Ancak geride kalanlara yardım etmek için düşünmeden alevlerin arasına geri daldılar.
Hayat kurtarmaya çalışırken hayatlarını kaybettiler.
Yiğit, henüz 25 yaşındaydı.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıfta öğrenim görüyordu. Yakın arkadaşı Alp 24 yaşında bir makina mühendisiydi. O kahredici gecenin sabahında otelden çıkış yapacaklardı.
Bu iki canımız camdan atlayarak kurtulduktan sonra kayak eğitmenleri ile birlikte kurtarma çalışmaları için yeniden otele girdiler. Ancak kısa süre sonra yoğun duman ve alevler nedeniyle hayatını kaybettiler. Yiğit, Ankara Türk Konut Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından ve Alp can dostundan bir gün sonra Ankara Gölbaşı mezarlığında toprağa verildi.
BÜLENT TURAN'IN DUYGULARIMIZA TERCÜMAN OLAN SÖZLERİ
İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan cenaze töreninden sonra, duygulu ve felaketten alınacak dersleri içeren paylaşım yaptı: "Öyle bir yangın ki, hepimizi yaktı.
Ve evlatlarımız tam da Çanakkale ruhuyla, bu elim yangında hayatını kaybetti.
İlk anda yangından kurtulup dışarı çıkmalarına rağmen, daha sonra içeride kalan insanlara yardım etmek için tekrar içeri girdiler.
Kahramanımızın adı, hemşehrimiz Alp Mercan Saltık. Çanakkale ruhuyla dolu cesur yüreğiyle, başka canlar için kendini feda ederek, ardında büyük bir özlem ve hüzün bırakarak, henüz 24 yaşındayken aramızdan ayrıldı. Kahraman evladımızı dualarla ve gözyaşlarıyla uğurladık.
HER KAYIP GERİDE KALANLARA BİR NASİHATTİR
Eğer bu hadiseden gerekli dersleri çıkaramazsak, işte o zaman, bu elim hadisede vefat edenlerin hatırasına saygısızlık etmiş oluruz.
Şurası çok açık ki Kartalkaya Faciası, yapılması gerekenler yapılmadığı, alınması gereken tedbirler alınmadığı için yaşandı. Sorumlular elbette ki bulunup cezalandırılacaktır.
Ancak bu yetmez. Pek çok mevzuat yapıldı, pek çok adım atıldı ama belli ki bir yerlerde bir şeyler eksik. Hala düzeltilmesi gerekenler var.
Aynı hataları tekrar etmeye izin vermeyen bir sistem kurgulamak ve tavizsiz uygulamak zorundayız.
Bu bize işaret olmalıdır.
Türkiye'deki her otel sahibi, her işletme sahibi, işletmesini güvenlik önlemleri açısından kontrol etmelidir. Eski yapılar denetlenmeli, hem yangın hem de deprem açısından alınması gereken tüm tedbirler alınmalıdır. Bu faciadan sonra Türkiye'deki her otel, en güvenli mekan haline gelmelidir. Hiçbir maliyet, insan hayatına bahane olamaz. Yangında depremde, basit ihmallerle büyük bedeller ödememeliyiz.
Muasır medeniyet seviyesi yakalanacaksa, buradan başlanabilir. Tüm kurumlar, -siyasi pozisyonlarını da bir kanara bırakarak- bilim ne diyorsa onu yapmalıdır.
Yapmalıdır ki, gencecik Alplerini toprağa vermesin'.
DERS ALIYORUZ
Turan'ın söylediği gibi, Hakkın rahmetine kavuşan vatandaşlarımızı geri getiremeyiz. Acılarını kalbimizde yaşarız. Bir gerçekle karşı karşıyayız.
Önceki gün, TAKVİM GAZETEMİZDE "Yangınlar Yeni Çağda, bir güvenlik meselesi haline gelmiştir.
Yangınlara (Deprem, Otel, AVM'lerde, orman yangılarında, sabotaj vb.) karşı BÜYÜK VİZYON-BÜYÜK PLAN KOYMAMIZ lazım. BÜYÜK PLANI
'Devletimiz hazırlayarak, Kamu-Yerel Yönetimler ORTAK-AYNI ÇATI ALTINDA (AFAD GİBİ) YANGINLA MÜCADELE PROGRAMI ortaya koymalıdır' diyerek yazmıştık.'Yangınla mücadele programı sırayla, 1) Yangın öncesi, 2) Yangın sırası geliştirilmiş İtfaiye teşkiları ile yangına müdahalesi, 3) Yangın sonrası olmak üzere geniş persfektifli hazırlanmalıdır' önerisinde bulunmuştuk. Kartalkaya'dan ders alıyoruz. İnşallah...