DÜN 15 TEMMUZ'DU... Derin ABD'nin aparatı FETÖ'nün sinsice devletin tüm kılcal damarlarına sızarak silahlarını millete doğrulttuğu, aziz milletimizin oylarıyla göreve getirdiği Başkan Erdoğan'ı öldürmeyi hedeflediği darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçti. 15 Temmuz zaferi, davasına sahip çıkan aziz milletin ve Allah rızası için bu işe başını koyan büyük milletimizindir. 15 Temmuz gecesi, 253 vatan evladımızı şehit ettiler. 2 bin 193 vatandaşımızı yaraladılar.
TÜRKİYE AYAĞA KALKTI
15 Temmuz destanı bir halk hareketi, milli egemenliğin şahlanışıdır.
Başkan Erdoğan'ın görüntülü telefon aramasıyla darbecilere karşı durmak üzere meydanlara çağırdı, Türkiye ayağa kalktı.
Başkan Erdoğan, saat 03.20'de uçakla Atatürk Havalimanı'na geldi. Erdoğan, kendisini karşılayan kalabalığa "Milletin üzerinde hiçbir güç yoktur. Bu bir ayaklanma, ihanet, vatana ihanet hareketidir. Hainler bunun hesabını vereceklerdir" dedi. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir tarafında demokrasiye sahip çıkmak için meydanlara inen demokrasiye aşık Büyük Türk Milleti canlarını hiçe sayarak tankların üzerine çıktı, namlunun önüne durdu ve hain darbe girişimini bertaraf etti.
15 Temmuz'un manasını, bu hareketin gerçek boyutlarını kavramak ve hayatımızın bütün alanlarına taşımak yolunda ne yapılsa azdır. 15 Temmuz'da büyük Türk Milleti, "Lider saklanmaz, halkının önüne çıkar" diyen Başkan Erdoğan'ı önünde buldu.
Büyük bir ihaneti, devletin kılcal damarlarını ele geçirmeyi hedef alan bir kalkışmayı doğru okuyabilen ve unutmayan ve mücadeleden taviz vermeyen Erdoğan, ülkemizin en büyük şansı oldu. Derin ABD aparatı FETÖ, Türkiye'ye tuzak kurmuştu.
15 Temmuz bir halk hareketi, milli egemenliğin şahlanışı oldu. MİLLİ BİRLİK RUHU, HAÇLI SİYONİSTLERİN
APARATI FETÖ'yü durdurdu. Kardeşlik duygusu ayağa kalkarak, hainlere gereken dersler verildi, veriliyor.
BÜYÜK TÜRKİYE YÜRÜYÜŞÜ HIZLANDI
Biz bugün milli birlik ve beraberlik içinde, Başkan Erdoğan liderliğinde, emperyalistlerin zincirlerini tek tek kırıyorsak, milli seferberliğe canla başla katılıyorsak, 15 Temmuz şehitlerimize çok şey borçluyuz. 15 Temmuz darbe girişiminin en çok etkilediği ve hedef aldığı alanlardan birisi dış politikaydı.
Dış politika, en genel haliyle, bir ülkenin sınırları dışındaki dünyayla kurmuş olduğu ilişkilerin yönetimidir. Dış politika zaviyesinden bakıldığında, 15 Temmuz darbesi Derin ABD aparatı FETÖ eliyle, NATO yörüngesinde bir türlü tutulamayan Türk dış politikasını yeniden "NATO ayarlarına" döndürmek amacıyla yapıldığı net olarak görüldü. Darbe girişiminin başarılı bir şekilde bertaraf eden Başkan Erdoğan liderliğindeki Türkiye bir taraftan güvenlik boyutu ağır basan bir dış politika çizgisine yönelirken, diğer taraftan kendi güvenliğini temin edecek savunma sanayi yatırımlarına hız verdi. Çok yönlü bir dış politika argümanlarını geliştirdi. Giderek NATO içinde daha öz güvenli bir rol oynamaya başladı. Aziz milletin direnişiyle Türkiye'nin önünde açılan yolları çok iyi okuyan Başkan Erdoğan, dış politikada geniş bir manevra alanına yönelerek, Büyük Türkiye yürüyüşüne hız kazandırdı.