Gölge satışı

Son dönemde siyaset sahnesinde iki önemli gelişme yaşandı. İkisini de birlikte okumak ve sonuçlarını da beraber değerlendirmek gerekiyor. İlk gelişme: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, G20 toplantısı dönüşünde gazetecilerin sorusu üzerine İyi Parti'nin ve 6'lı masa ortaklarının kafasını karıştıracak ve aralarında güvensizlik oluşturabilecek cümleler sarf etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek, gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir" dedi. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, riski görmüş olacak ki yanıtını geciktirmedi: "İyi Parti çizgisinde kırık olmayan; dün neyi savunuyorsa bugün de aynını savunan insanların partisidir. Milletimizin geleceğinin heba edildiği bir kumar masasında değiliz." İkinci gelişme: Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 12 Kasım günü sabaha karşı özel uçakla gizli bir şekilde Edirne Cezaevi'nden Diyarbakır'a götürüldü. Demirtaş'ın, ani rahatsızlık geçiren babası ile görüşmesi sağlandı. Birincisi siyasi, ikincisi ise insani bir hamle Bundan şüphe yok Bu iki meselenin de çakıştığı bir yer var. İlki 6'lı masaya ve İyi Parti tabanına mesaj, diğeri ise HDP'nin içine ve tabanına mesajSeçim yaklaştıkça siyasi açılımlar ve hamlelerin artarak devam edeceğini bekliyorduk. Öyle de oldu; devamı gelecek Atılan adımların, verilen mesajların tümü seçmenin kanaatini etkilemeye ve algı oluşturmaya dönük. Onun için bunu gölge satışa benzetiyorum... 6'LI MASA YENİDEN KURULDU İlk gelişmeye dönersek, İyi Parti'nin 6'lı masa içindeki rahatsızlıklarını artık herkes biliyor. Ortak adayın ismi, başörtüsü konusunun CHP tarafından gündeme getirilmesi, geçiş sürecinin uzun olması, yürütmeyle ilgili talepleri, BTP'nin masaya dâhil olması, masa bileşenlerinin eşit statüde olması İyi Parti'nin bu konularda itirazları vardı. Peki 14 Kasım buluşmasında ne oldu Hemen cevap vereyim - Bu toplantıda 6'lı masa yeniden adeta yeniden kuruldu. İyi Parti, masanın ortak şartlarını kabul etti. Çünkü masada kararlar oybirliği ile alınıyor. Aksi durumda masanın dağılması gerekiyordu. Masayı kimse dağıtmak istemiyor. - Başörtüsü konusu masanın dağılma gerekçesi olmadı. Partiler bu konuda farklı düşünseler dahi ortak hareket etme kararı aldı. Tutum birliği sağlandı. İktidarın ekmeğine yağ sürmeyelim kararı çıktı. - 28 Kasım'daki Anayasa tanıtım toplantısı ve ardından açıklanacak ortak seçim beyannamesine odaklanıldı. Bunu bir koalisyon protokolü gibi düşünebilirsiniz. - Bağımsız Türkiye Partisi'nin masaya dahil edilmesi,