Sıla-i rahim özel gündemiyle Mersin'de, Ashab-ı Kehf diyarı Tarsus'tayım.
Şehr-i Tarsus'un aşina çehrelerinden sevgili Osman Şahin hocamın hanesinde misafirim.
Sıdıka abla her zaman olduğu gibi yine yapmış yapacağını. Allah ne verdiyse hepsini sofraya getirmiş. Tarsus, Elazığ ve Ankara lezzetlerinden mürekkep muhtasar bir Türkiye mutfağı oluşturmuş..
Osman Şahin hocamla bitmek tükenmek bilmeyen muhabbetli sohbetlerimizin esaslı besmelesi hep sofra başında çekilir.
Yine böyle oldu.
Şehr-i Tarsus'ta yarım asır tam bir eğitim hizmeti sunan Osman Şahin hocam Tarsus İmam Hatip Okullarının efsane hocalarından biri. Osman Şahin hocam mesleğinde mahir, uzman bir eğitimci..
Samimi bir dava adamı.. Sadık bir dost..
Tatlı dilli güler yüzlü bir gönül insanı..
Kendisiyle sohbete, muhabbete, ziyaret ve ziyafete doymanın imkanı yok. Ne zaman Tarsus'a gelsem, Osman Şahin hocam, "Hafızım, sen çeşitli vesilelerle uzun yıllar bu şehirde hizmet ettin. Bu şehrin lezzetlerini, seslerini ve sokaklarını özlemişsindir." der ve esaslı bir şehir turu attırır.
Gelenek bozulmadı, yine öyle oldu.
Tarsus Kazan, biz kepçe Osman Şahin hocamla şehir turundayız.
İşte o turdan, bazı kesitler:
***
ESKİDEN MİNARESİ KÜÇÜKTÜ..
Halk arasında Küçük Minare Camisi olarak bilinen Melik Tahir Camii, Tarsus'un tarihi camilerinden biri.. Adı küçük, fakat bizdeki hatırası oldukça büyük. Sancılı bir restorasyon süreci atlattı. Hamdolsun artık ibadete açıldı. Osman hocamla Küçük Minare Camiinin dününü ve bugününü konuşuyoruz.
Hocam, restorasyon sürecini tek cümleyle şöyle özetliyor:
"Hocam, emeği geçenlerden Allah razı olsun. Küçük minare camisinin restorasyonu tamamlandı. Camii ibadete açılınca bir de baktık ki, Caminin eskiden minaresi küçüktü, şimdi kendisi küçülmüş."
***
ERKEK BAKIM EVİ
Tarsus Ulu Cami imam hatibi, kadim dostum Mahmut Turan hocam, rahatsızlanmış. Kendisine geçmiş olsun demeye gidiyoruz. Yolun bir yerinde Osman hocam hızlı bir fren yapıp şaşkınlığını attıktan sonra gördüğüm manzarayı şöyle anlatıyor:
O gözlerine bende kulaklarıma inanmakta zorlanıyorum.
"Hocam, bak buraya erkek bakımevi açılmış. Gençler buraya geliyor, berberlerin ve kuaförlerin bakımlarını yetersiz bulan gençler burada bakım yaptırıyor. Modern yaşam tarzının bizi buralara doğru götürdüğünün farkındayım. Beni şaşırtan şey ise bu gidişin baş döndürecek kadar hızlı oluşu."
***
NE VERİRSEN ELİNLE!..
Osman Şahin hocamla Suriyeli bir ailenin evindeyiz. Ebu Rami; Esed'in zulmünden canını kurtarmak için evini barkını terk edip, ailesiyle birlikte Tarsus'a sığınmış. Canını kurtarmanın sevinci, malını mülkünü kaybetmenin hüznünü çoktan unutturmuş. Yedik, içtik, muhabbet ettik, evden ayrıldık. Osman hocam, yolda Ebu Rami'nin hayatından "Ne verirsen elinle, o gider seninle" hakikatine eyvallah dedirten bir hatıra anlattı.

15