Teknik adamların kadro tercihlerine saygı duyarım, mutlaka bildikleri vardır! Ne var ki, skor tabelasından bağımsız yazıyorum, Sergen Yalçın'ın 11 tercihinde bir tuhaflık var! Örneğin Rıdvan'ı görünce şaşırmadım değil! 78 dakika oyunda kaldı, bir tane orta ya da derinlemesine pasını gördünüz mü, ben görmedim! Bir de Svensson var, gönderilmek istendi, evde kaldı ! Bu psikolojide ondan iyi futbol beklemek hayalcilik olur!
Örneğin Cerny, bana göre Kartal'ın en iyi transferlerinden. İlk yarıdaki bindirmeleri ben mi yaptım, o mu Niye oyundan alınır bilmem. Sakatlığı yoksa sahada kalmalıydı! Cengiz tecrübeli krampon, Sergen hoca onu sürekli hamle oyuncusu olarak kullandı bu kez 11'e çekti, olabilir. Nitekim, Gençlerbirliği'nin o kilidini açan çilingir oldu, görevini yaptı.
Yahuu, koskoca Beşiktaş ilk yarıda ne yaptı, soruyorum, bence yan gelip yattı! Topla rakipten fazla oynadı, gelin görün ki, bu istatistikten sadece kaleye bulan bir şutu var Kartal'ın!
Gençlerbirligi mi Savunmasına kapandı, onlar da bu yarıda bir şut atabildiler. En büyük özellikleri zamana oynadılar, aslanlar gibi hedeflerine ulaştılar! Faul ve taç atışları ağır çekim gibiydi!
İşin özeti, maçın ilk yarısı benim penceremden yok hükmündedir! Doğru dürüst mücadele ve heyacana hasret kaldık, hasret!
Bir de ben böyle bol faulün olduğu maçı ender hatırlıyorum! Düşünün toplam 35 faul kulanıldı, 24'ü Beşiktaş aleyhine! Oğuzhan Çakır'ın bu faullerde es geçtiği topa dokunuşlar var, onlara da çaldı, olmazzz!
İkinci yarı Kartal kış uykusundan uyanır gibi oldu. 47'de Rafa Silva sağdan hareketlenen Cengiz'i topla buluşturdu, tecrübeli futbolcu sağıyla plase bir vuruşla kilidi açtı.