Seba liderdi ve hep haklı çıktı

Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı'yı tanırım, yalanı-dolanı yoktur, hele günü kurtarma politikasıyla hiç işi olmaz. Başkan Adalı üzerinde müthiş bir kamuoyu baskısı olmasına karşın son basın toplantısında yan yollara sapmayı denemedi bile! İçinden ne geçiyorsa, diline yansıtır, çekinceleri de yoktur.

Başkanın, "Bana kızsınlar, ama hocaya destek versinler" şeklindeki açıklaması bana biraz tuhaf geldi! Elbette yönetimin takımla ilgili yükümlülükleri var, eyvallah. Yani, teknik adamın raporu doğrultusunda transferler yapmak gibi zorunlulukları var, biliyoruz.

Ne var ki, elinizin altında iyi bir aşçı varsa bunlara gıkımız çıkmaz. Alın size Fenerbahçe... Yönetim ünlü hocanın bir dediğini iki etmedi ama adam transfere doymuyor, istiyor da istiyor! Peki, onca yatırımın karşılığı olan başarı geldi mi Henüz ortada bir şey yokkk!

Nereye varmak istiyorum Hep yazdım, çizdim Ole'ye karşı asla önyargılı olmadım, ancak Norveçli hoca, 'Görünen köy, kılavuz istemez' misalidir... Geçen sezonki tabloya ve Shakhtar Donetsk maçlarındaki olumsuz görüntüye rağmen Başkan Serdal Adalı'nın sabırlı davranarak Ole'ye destek istemesi normal, ama bilinsin ki, camianın pek sabrı kalmadı!

Ben mi

Kredi için biraz daha beklemeye karar verdim! Bakalım Ole geçtiğimiz sezondan dersler çıkardı mı, bekleyelim, görelim!

Ancak Ole tembel bir öğrencidir bana göre! Yani, takımlardaki başarısızlıkların faturası önce teknik adama çıkar. Olmadı oklar bu kez yönetimlere çevrilir, bedeli de ağır olur. Kongreler bir birini kovalar, örnek o kadar çok ki, yaşadık, gördük! Bu konuda Beşiktaş'ın eline kimse su dökemez!

Ya Fenerbahçe'ye ne demeli! Başkan Ali Koç, takımı ikinci olmasına karşın olağanüstü kongre kararı almak zorunda kaldı. Böylesi büyük camialarda taraftarlar 'şampiyonluk' isterler, gelmedi mi, isyan bayrağını çekerler!

Tabii ki başarının temel taşlarından en büyüğü istikrardır. Bunu oluşturamıyorsanız vay halinize!