Hukuki ve de ekonomik kulvarlara girmek pek tarzım değil! Demem o ki, nu hukukçuyum, ne de ekonomistim. Ekonomiden biraz anlarım, neticede hayatın içindeyiz, dışında değiliz.

Gelelim şu bahis olayına... Bakın hayatımda hiç oynamadım. Efendim, futbol ailesi içinde bulunan herkes 'bahis' oynayamaz, bunun yasal yaptırımları var. Bunu bile bile oynayanlara şaşırıyorum arkadaş!

Baksanıza ortalık toz duman... Bilmem kaç tane futbolcu var! Bilmem kaç tane hakem, kulüp başkanları var. Yani, var oğlu var!

Beşiktaş'ın cengaveri kaptan Necip Uysal'ın adını duyunca şaşırdım, 'olamaz' dedim, kendi kendime... Çünkü Necip Uysal'ın parayla pulla pek işi yoktur...

Yönetimle yapılan pazarlıklarda rakam konuşmaz, konuşmadığı gibi müthiş özverilerde bulunur, yaptığı indirimleri yakinen biliyorum...

Bahis olayı onun kalitesiyle, karakteriyle asla örtüşmez! Kaptan ve Ersin olayı savcılığa taşıdı, kısa sürede temize çıkacaklardır.

Yalan yok, ben de yanıldım
Bu oyunda öngörülerde bulunmak zor iştir, yanılma payınız yüksektir!

Galatasaray'ı gerek futboluyla, gerekse kadrosuyla Süper Lig'in 'bankosu' gibi göstermek hayalcilik değildir. Ne var ki, herkes gibi ben de yanıldım!

Futbolun sürprizler oyunu olduğunu bir an için unuttuk! Öyle yan yollara sapmanın anlamı yok! Avrupa'da yürüyüşüne devam eden Galatasaray'ın iç hatlarda yaşadığı puan kayıpları, zirve hesaplarını resmen alt üst etti!

Lig bitti derken, yeniden başladı! Fenerbahçe ve Trabzonspor, Aslan'ın ensesinde, iz peşindeler! Samsunspor'u yok mu sayacağız Elbette hayır... Avrupa'da liderler ve doludizgin hedefe koşuyorlar. Ligin de en dişli takımları arasında yer alıyorlar.

Acil çözüm bulmalılar
Beşiktaş onca eksiğine gediğine karşın asla 20 dakikalık takım değildir arkadaş! Kartal maçlara şahane başlangıç yapıyor, goller atıyor.

Ya sonra Bir bakıyorsunuz, o baskıdan uzaklaşıyor, kabuğuna çekiliyor!