Hep yazdık, çizdik: Vazgeçin artık şu "yabancı hoca" işinden...
Ne var ki, başkanlar ve yol arkadaşları, uyarılarımızı dikkate almadıkları gibi, hep "kulak ardı" ettiler. Amaç, günü kurtarmak, tribünlere oynamak... Bu anlayış son yıllarda yerle-bir olmuştur. Yazık, hem de çok yazık!
Yabancıların bir geliyor, biri gidiyor.
Kasalar boşalıyor, tamtakır kalıyor; şampiyonluk ise bir türlü gelmiyor.
Hocalar için fark etmez...
Maaşlarını tıkır-tıkır alıyorlar, tazminatları ceplerine koyuyorlar, ülkelerine dönüyorlar.
Bize ne kalıyor geride, kocaman bir "hüsran" ve de hayal kırıklığı...
İşte size Mourinho...
Roma'yı yaktı, bileti kesildi... Tıpkı Neron gibi! Her takımdan kovuldu, hiç istifa etmedi.
Neymiş dünyanın en büyük hocasıymış! Gördük. Ya Ole Gunnar Solskjr... Bıraktığı miras ortada... Her yönüyle demoralize olmuş, enkaza dönmüş bir takım...
Efendim, tazminat almamış. Ya hakedişleri, yani maaşı
Valla Başkan Serdal Adalı ve yönetimini böylesi bir tabloda eleştirmek hem içimden gelmiyor hem de büyük bir haksızlık olur.
Bu tablo taaa geçmişten geliyor...
İşbaşındaki başkan ve yönetimlerin yanlış ve hatalarla dolu transfer politikaları, bugünkü tablonun oluşmasında en büyük faktörlerdir.
Eee bir de finansal sorun var ki, nereden tutsak elimizde kalıyor.
Bilmem anlatabildim mi
Yahu kardeşim önümüzde bir Okan Buruk gerçeği varken, niye yabancı arkadaş
Son yirmi yıla bakın, bana dört büyükleri şampiyon yapan bir yabancı gösterin, dişimi kırayım! NOKTA...
Sergen Yalçın yalnız değildir
Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı, geç de olsa doğru yolu buldu, takımın başına Sergen Yalçın'ı getirdi...
İşte budur Sayın Başkan...
Kartal'ın kapılarını, siz görevde olduğunuz sürece yabancılara kapatın, tarihe geçin. Efendim, Sergen Yalçın bu enkazı ayağa kaldırır, Kartal'ı yarış pistine atar mı
Valla atar kardeşim, atar...
13 oyuncuyla Kartal'ı şampiyon yapmadı mı Yaptı. Öyle elinin altında alternatifli kadrosu da yoktu.