Kredi iştahında artış, faizlerde düşüş sinyali!

Merkez Bankası'nın şubat başında zorunlu karşılıklara (hesaplardaki para karşılığında Merkez Bankası'nda tutulması gereken paraya) faiz uygulama kararı TL mevduata olumlu yansıdı ve faizlerde yükseliş başladı. Şimdi gözler kredi faizlerinde. Çünkü zorunlu karşılıklara faiz ödenmesi demek bankaların kredi maliyetlerinin düşmesi anlamına geliyor. Dolayısıyla bunun kredi faizlerini düşürücü bir etki yapması bekleniyor. Bankacılık sektöründen gelen ilk mesajlar da kredi tarafında rahatlamaya işaret ediyor.

strong class"read-more-detail"Haberin Devamı

MALİYET BASKISI AZALDI

Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, dün düzenlediği basın toplantısında, geçen yılki sıkılaştırma adımları nedeniyle bankacılık sistemi fonlama maliyetlerinde ciddi artışlar meydana geldiğini söyledi. Merkez Bankası'nın aldığı yeni kararlarla ise bankacılık sisteminin zorunlu karşılıklardan kaynaklı maliyet baskılarını belli noktada desteklediğini dile getiren Gür, "Bu, krediye olan iştahı biraz daha yukarıya çekebilir. Son dönemde TL bilançolar üzerinde ciddi marj baskısı var. Dolayısıyla bu marjın normalleştiği yerde büyüme sınırları içinde kalmak kaydıyla mutlaka kredi imkanı olacaktır" dedi.

KKM'DENDÖNÜŞÜDESTEKLİYOR

Geçen yılın sonunda bankacılık sisteminin fonlama maliyetlerinde bir artış olduğunu, bunun da ister istemez mevduat faizlerini biraz aşağı çektiğini hatırlatan Gür, zorunlu karşılıklara faiz kararı sonrası mevduat faizlerinde de yukarı yönlü bir hareket olduğunu ifade etti. Mevduat faizi ortalamasının yüzde 51 seviyelerine geldiğini belirten Gür, şunları söyledi: "Merkez Bankası Başkanımız da enflasyon raporunu açıklarken TL mevduatın desteklendiğinin ve kur korumalı mevduatın (KKM) artık yavaş yavaş TL mevduata döndüğünün altını çizdi. Ortam bunu destekliyor. Ağustosta 128 milyar dolarları bulan KKM portföyü 80 milyar doların altına düşmüş durumda. Net ve brüt rezervlerde olumlu gelişmeler var. Kredi risk primi (CDS) 800'lerden 300'lere geriledi. Şu an itibariyle KKM'deki müşterinin TL'ye dönüşünü sağlayacak seviyede bir faize ulaşılmaya başlandı diye düşünüyorum. TL'ye dönüşüm konusunda gidişat olumlu."

strong class"read-more-detail"Haberin Devamı

BİRAZ DİŞİMİZİ SIKALIM

Bankacılık sektörünün yüksek faizi tercih etmediğini belirten Gür, "Bugünün şartları bunu gerektirdiği için o gereği hep beraber yapıyoruz. 2025-2026 yıllarında enflasyon gerileyecek. Dişimizi sıkalım, kredi tarafında çok ciddi hareket göreceğiz. Uzun vadeli finansmanlar devreye giriyor şu anda da" diye konuştu.

YÜZDE 40 BÜYÜME BEKLENİYOR

Krediler tarafından yüzde 40 civarında büyüme öngördüklerini, mevduat tarafında çok güçlü büyüdüklerini ifade eden Gür, "Toplam kredilerde yüzde 15 pazar payımız var" dedi. Seçici kredi politikasına dikkat çeken Gür, KOBİ'leri, tarımı, yatırımı, kadın girişimcileri ve ihracatı desteklemeye yönelik kredilere odaklanacaklarını ifade etti.