2016'da açılan Avrasya Tüneli'nden 155 milyon araç geçti. Tünel, 8 yılda ülke ekonomisine 2 milyar dolarlık katkı yaptı. Devletin kasasına para da giriyor. Tünel, dünya çapında ses getirdi ve OECD bünyesindeki 'Blue Dot' ağında ilk sertifikasyonu alan proje oldu. Yapı Merkezi Başkanı Başar Arıoğlu, "Türk müteahhitlerin imzası olan mega projeler uluslararası arenada yerini alıyor" dedi.

Asya ve Avrupa yakalarını, deniz tabanının altından geçen 5.4 kilometrelik tünelle birbirine bağlayan Avrasya Tüneli, 20 Aralık 2016'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı görkemli bir törenle hizmete girmişti. İnşasına 2012 yılında başlanan ve 4 yılda bitirilen projenin yatırım bedeli 1.3 milyar dolardı. Yatırım döneminde devletin kasasından tek kuruş çıkmadığı gibi 8'inci yılda 70 bin 733 olan 2024 yılı garanti araç sayısı geçildi. Yani devletin kasasın para da giriyor.

17 YIL SONRA DEVREDECEK

8 yıldır faaliyette olan tünelin ülke ekonomisine sağladığı katkı 2 milyar doları buldu. Sağlanan faydanın 2041'e kadar 8.6 milyar doları bulması bekleniyor. Tünelin işletmesi 17 yıl sonra devlete geçecek. Mevcut işletmeci, Yapı Merkezi ve Güney Kore'den SK EC'nin eşit ortaklığında kurulan 'Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım AŞ (ATAŞ)'. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldiğimiz Yapı Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arıoğlu, tünelin ülkeye sağladığı faydayla ilgili önemli bilgiler paylaştı.

GÜNDE 82 BİN ARAÇ GEÇİYOR

Bu gibi prestijli projelerin Türk müteahhitlerin uluslararası görünürlüğünü artırdığını ve referans olduğunu vurgulayan Arıoğlu, şu bilgileri paylaştı: "Günlük ortalama trafik 82 bine ulaştı. İki yaka arası yolculuğu 5 dakikaya indiren tünel sabah ortalama 36 dakika, akşam 41 dakika zaman kazandırdı. Toplam 77 dakikalık zaman tasarrufunun yanı sıra, yakıt, emisyon ve kaza maliyeti de eklendiğinde günlük çift yönlü seyahatlerde ortalama 601 TL'lik kazanç sağlıyor."

24 NİSAN'DA TÖREN VAR

Türkiye'nin global arenada en stratejik yatırımlarından biri olan Avrasya Tüneli, ulaştığı rakamlarla da örnek model oldu. Başar Arıoğlu, şimdi de OECD bünyesinde kurulan Blue Dot Network (Mavi Nokta Ağı) sertifikasyonu ile uluslararası çapta bir ilke imza attıklarını söyledi ve "Türk müteahhitlerin imza attığı projelerin saygınlığı, uluslararası görünürlüğünü artırmak adına bunlar oldukça önemli" dedi. Buna hak kazanan dünyadaki ilk projeler için 24 Nisan'da Paris'te bir tören düzenlenecek. Toplamda 7 proje sertifika alacak. Şu ana kadar ilk açıklanan proje Avrasya Tüneli, ikincisi ise Brezilya'daki Aguas do Rio projesi.

KENDİ GELİRİN SAĞLAYAN SÜRDÜRÜLEBİLİR MODEL

ATAŞ Genel Müdür Yardımcısı Murat Gücüyener de projeden devlete para aktarılmaya başladığına dikkat çekerek, "Projede, Türkiye'de karayolu projelerinde ilk defa 'gelir paylaşımı' modeli uygulandı. İhaleye çıkılan 2008 yılında İstanbul'daki araç sayısı 2.7 milyondu. Bu rakam bugün 5.6 milyona ulaşmış durumda. Bu durum, projenin doğru bir öngörüyle tasarlandığını ve şehir trafiğine yönelik önemli bir ihtiyacı karşıladığını gösteriyor. Avrasya Tüneli, garanti ödemesine gerek kalmadan kendi gelirini sağlayan sürdürülebilir bir iş modeli oluşturdu" dedi.

TÜRKİYE'NİN KRİTİK ROLÜ

OECD Blue Dot Network Sekreteryası Başkanı Edwin Lau ise şunları söyledi: "Türkiye, hem gelişmiş mühendislik ve proje yönetimi kapasitesine sahip bir OECD ülkesi hem de gelişmekte olan ekonomilerin ihtiyaçlarını güçlü bir şekilde anlayan bir ülke olarak dünyada benzersiz bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, Türk müteahhitlerinin gelişen piyasalarda kaliteli altyapı uygulamalarını projelere taşıyarak, bağlantıyı ve ekonomik fırsatları güçlendirmede önemli bir rol oynadığını, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve dayanıklılığa olan bağlılıklarını devam ettirdiklerini görmekteyiz."