Bize her yer mavi!

2019 verilerine göre, dünya genelinde pandemi öncesi ortalama ömür 73-74 yıldı. Elbette bazı ülkeler bu ortalamanın altında kalırken, bazı ülkeler de ortalamanın üstünde seyrediyor. Fakat dünyada beş bölge var ki, bu ortalamanın çok üstünde; 95-100 yıl gibi bir yaşam süresi görünüyor. Bu beş Mavi Bölge (Blue Zones) ismiyle de tanınıyor. "Neredeler" diye soracak olursanız, Japonya'da Okinawa şehri, İtalya'nın Sardinia Adası, Costa Rica'da Nicoya şehri, Yunanistan'ın İkaria adası ve Kaliforniya'da Loma Linda şehri. Mavi Bölgeler'de kronik hastalıkların görülme sıklığı az ve kişiler büyük oranda sağlıklı bir şekilde 90'lı yaşlarını geçiyor. Mavi Bölgeler'deki kişilerin uzun yaşam sırrı haliyle sağlık alanındaki araştırmacıların ilgi konusu... Beslenme şekillerinden sosyal ilişkilerine kadar farklı açılardan gözlemlenen bu bölgelerin özelliklerini sevgili Esin'e sordum. Esin Başkaya kliniğimizin genç ve başarılı beslenme uzmanı ve bilgiyi bilenden edinmek inanın büyük lüks...- Esincim herkesin uzun ve sağlıklı yaşama takıntısı olduğu bir dönemdeyiz. Bu Mavi Bölge insanları nasıl besleniyorlar, ne yiyip içiyorlarBeş bölgenin yemek anlamında ortak özelliği bitki bazlı beslenme. Hangi bitkilerin tüketildiği ise bölgeden bölgeye göre çok farklılık gösteriyor çünkü bahsedilen yerler dünyanın beş farklı ucunda, farklı iklim ve topraklara sahip, farklı yemek kültürlerini barındırıyor. Her bölgenin ana besin kaynakları olarak oraya özgü sebzeler, meyveler, tahıllar ve baklagilleri görüyoruz. Mavi bölgelerde hayvan ürünleri lüks yiyecekler olarak görülüyor ve bu sebeple tüketimleri az. Kırmızı et ortalama olarak haftada bir kez sofraya konuyor. İkaria Adası ve Sardinia Adası'nda diğer bölgelerden farklı olarak balık tüketimi daha fazla. İşlenmiş ve paketli ürünler ise her bölgede yok denecek kadar az.- Beslenme tarzları nasılÖncelikle tüketilen porsiyonlar çok küçük. Yemek her zaman bir masa etrafında, toplanarak, belli saatlerde sohbet edilerek yeniyor. Bu da elbette yavaş tüketimi ve doyma hissinin daha az porsiyonda gelmesini beraberinde getiriyor. Onun dışında yemeğe verilen saygı ve şükran duygusundan bahsedebiliriz. Hızlı tüketimden ziyade yavaş ve yemeğin hakkını vererek besleniyorlar. Kilolu insan sayısı çok az. Pişirme tekniği olarak kızartma kullanılmıyor ve lezzetlendirmek için baharatlara bolca yer veriliyor. Kendi yaptıkları şarapları da haftada 1-2 kez tüketiyorlar.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6699278;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6699278;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto',