Türkiye'nin önündeki tek engel

Dünya ve Ortadoğu kritik bir aşamadan geçiyor. Bu tarihi süreçte bütün gözler Türkiye'nin üzerinde. Devletimizin attığı iç ve dış adımlar çok yakından izleniyor. Çünkü ülkemizin devreye soktuğu oyun değiştirici stratejiler sadece bizim ve bölgemizin değil küresel siyasetin de dinamiklerini derinden şekillendirecek bir mahiyete sahip.
Foreign Affairs, Foreign Policy, Le Point, The Economist ve The American Conservative (TAC) gibi Batılı dergilerle ana akım yazılı, görsel ve dijital medyadaki analizlerde Türkiye'nin yükselişinin özellikle Ortadoğu'da dört asırlık Batılı egemenliğin yol açtığı kaos ve talan düzenini sona erdireceğine işaret ediliyor.
Analizlerin çoğunda "Neo-Osmanlı Türkiye geliyor, bunun önlemini acilen almalıyız!" paniği var.
Türkiye'nin potansiyeli, imkân ve gücünü en büyük tehdit olarak lanse eden bu manipülatif yaklaşımların aksine konjonktürü doğru analiz edip ülkemizin önündeki iç ve dış engellere işaret eden değerlendirmelerle de karşılaşabiliyoruz bazen.

***

Objektif diyebileceğimiz nadir kalemlerden olan Amerikalı stratejist Sumantra Maitra, TAC'da çıkan 18 Ağustos 2025 tarihli yazısının başlığını "Türkiye'nin Uzun Oyunu" diye koymuş. Bölgesel hegemonyanın stratejik sabır gerektirdiğinin altını çizen yazar, Türkiye'nin Ortadoğu'daki yükselişinin önünde iki temel bariyere dikkat çekiyor.
İlki dış kaynaklı İsrail faktörü.
İkincisi de iç kaynaklı çok kültürlü Osmanlı kozmolojisi ve evrenselliğini içselleştirmekte zorlanan Kemalist bürokrasi faktörü.
Ben İsrail faktörünü küçümsememekle birlikte bizim için asıl engelin ikinci faktör olduğu kanaatindeyim.
Çünkü milletler sistemine dayalı çoğul kültürlü kadim medeniyet anlayışımızı yeniden pratiğe dökemezsek bütün dış faktörlerin aleyhimize çalıştığı bölgemizde kültürel ve siyasi hegemonyamızı yeniden hâkim kılmak öyle göründüğü kadar kolay olmayacaktır.
Eğer iç faktörün hegemonik ağırlığını kavrayamazsak bir asrı daha kaybeder ve yine Lozan parantezine sıkıştırılırız.

***

Bu nedenden dolayı tehlikenin kaynağını gayet net gören Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli, makûs talihimizi yenmek için bütün güçleriyle çabalıyor. Nitekim Sayın Erdoğan'ın dostluk