Neo-conlardan 'Neo-Kenan Doktrini'ne Büyük İsrail projesi

ABD, can simidi olarak sarıldığı Türkiye üzerinden İsrail'i durdurmaya çalışıyor. Epstein dosyasının da gösterdiği gibi siyonist lobi hemen her alandaki hâkimiyeti nedeniyle siyasileri ve derin devlet yapılarını neredeyse esir almış durumda.
Ancak siyonist lobilerin tahakkümüne rağmen İsrail ile ABD arasında derin bir jeopolitik ayrışma süreci yaşanıyor. Gazze'deki soykırımdan sonra ABD'nin İsrail'e ve siyonist hedeflerine bakışı reel-politik dinamiklerden dolayı değişmiş durumda.
İsrail'in bu ayrışmayı Epstein dosyası benzeri şantajlar ve ekonomik sabotajlarla devam ettirmesinin devri artık kapanıyor. Nitekim 20 maddelik Gazze barışı planında ısrarcı olan Trump yönetimi içeriden ve dışarıdan gelen bütün baskılara rağmen rotasını değiştirmiyor.
Yeni süreçte Gazze ve Batı Şeria'nın ilhakını şimdilik önleyen ABD, Filistin'i kendi mandası altına alıp uluslararası bir koalisyon eliyle yönetmek istiyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) dün gece oylanan ve Rusya ile Çin'in çekimser kalması nedeniyle büyük ihtimalle kabul edilmesi beklenen planda da bu açıkça görülüyor.

***

ABD'nin BMGK'ya sunduğu, Gazze'ye Uluslararası İstikrar Gücü'nün (ISF) görevlendirilmesine ilişkin tasarının Filistin Devleti'nin kurulmasının önünü açabilecek ifadeler barındırması İsrail'de paniğe yol açtı. Özellikle tasarıdaki "Filistin Yönetimi'nin reform planı makul bir biçimde uygulanmasının ve Gazze'nin yeniden inşasında ilerleme kaydedilmesinin ardından Filistinlilerin kendi kaderini tayin etmelerine ve bir devlet kurmalarına yönelik güvenilir bir yol için koşullar sağlanabilir" maddesi Tel Aviv'de fırtınaların kopmasına yol açtı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, BMGK'nın Gazze'ye ilişkin oylaması öncesinde Filistin Devleti kurulmasına yönelik her türlü girişime karşı çıkacağını açıkladı. Fakat İsrail ne yapsa da devran değişiyor artık. Ortadoğu ve dünya post-siyonist bir döneme giriyor.
Ancak soykırımcı siyonistlerin alttan almasına aldanmamak lazım. Çünkü siyonist rejimin kodları, uluslararası hukuk ve diplomasiyi tanımaz.
İsrail'in meşruiyetini uluslararası hukuktan değil siyonist teolojiden ve İsrailiyat zırvalarından aldığını unutmayalım.

***

Nitekim 10 Ekim'de Mısır'da imzalanan Gazze Barışı'ndan sonra seküler olduğunu iddia eden muhalif lider Yair Lapid bile yönetimdeki radikal ve soykırımcı Netanyahu, Smotrich ile Ben- Gvir'i aratmayan Knesset'teki konuşmasında "vaat edilmiş topraklar"dan bahsetti.