Dolar merkezli sistemin sonu

Rusya'nın Ukrayna'ya 24 Şubat 2022'de başlattığı ve 'özel askeri operasyon' adını verdiği savaş her açıdan ABD liderliğindeki Atlantik için 'sonun başlangıcı' anlamına geliyor. Sekizinci ayına yaklaşan Ukrayna krizi, küresel statükonun maruz kaldığı değişim ve dönüşüm aşamasını daha da hızlandırdı. Bu 'değişim ve dönüşüm aşaması' bir bakıma Atlantik'in küresel düzeydeki 'hegemonik ölümü' diye de okunabilir. Özellikle Ukrayna savaşı ile birlikte Avrupa'nın içine düştüğü enerji krizi, ABD'nin en önemli hâkimiyet aygıtı doların küresel mübadele ve müdahale aracı ile küresel rezerv para birimi olma gibi 'kullanışlı nitelikleri'ne ardı ardına ağır darbeler indirdi. Gelişmeler 1944'ten beri küresel rezerv para birimi koltuğunda oturan doların raf ömrünün dolmak üzere olduğunu gösteriyor. Prof. Güven Delice'den Japon analist Jan Krikke'ye kadar doğudan ve batıdan birçok uzmanın da vurguladığı üzere ABD dolarına dayalı 'tek kutuplu küresel para sisteminin' sürdürülemez yapısı konusunda genel bir kanaat oluşmuş durumda. Krikke, Asia Times'taki yazısında haklı olarak şu noktaların üzerinde durulmasını istiyor... ABD neden Almanya'nın Rusya'dan petrol ve gaz almasına karışıyor Bununla yetinmeyen ABD, Almanya'nın Çin'den bilgisayar, Japonya'dan motosiklet ve Hollanda'dan peynir almasına dahi müdahale edebiliyor. Almanya'nın trajedisi diğer ülkeler için de geçerli. ABD'nin kendinde bu hakkı görmesinin nedeni dünyaya dayattığı dolara dayalı emperyal ekonomik sistemdir. Zira küresel finansın tek para birimi olan dolara endekslenmesi ABD'nin yeryüzündeki bütün mali ve ticari işlemleri New York'taki bankalar üzerinden kontrol etmesini sağlıyor. Başta enerji olmak üzere bütün ticari ve teknolojik ürünler dolar üzerinden fiyatlandırılıyor. Örneğin bir Türk firması Rusya'dan petrol veya Katar'dan gaz aldığında ödeme dolar olarak New York'taki bir banka üzerinden gerçekleştiriliyor. Mısırlı bir firma Ukrayna'dan buğday aldığında da aynı süreç geçerli. Ödeme Amerikan bankaları üzerinden yapılıyor. İşte Ukrayna'ya giren Rus lider Vladimir Putin ülkesine uygulanan ekonomik yaptırımlara karşı çıkarak bir anlamda dolara dayalı bu tek kutuplu küresel finans sistemine de savaş açtı. Rusya bugün sahip olduğu enerji silahı üzerinden ABD'nin dolara dayalı sistemini zayıflatıyor. Çünkü enerji kaynakları deyim yerindeyse dünyanın en etkili oyun kurucu silahıdır. Enerji alım satımının küresel ticaretteki payı yüzde 8 olsa da global ekonomik üretimin yüzde 90'ı için enerji vazgeçilmez bir girdi konumunda. Putin'in açtığı savaş özellikle 1971'den sonra Henry Kissinger'ın Suudi Arabistan'ı petrolünü dolar üzerinden satmaya ikna etmesiyle başlayan 'petrodolar sistemi'ni sarsıyor.