Bercan Tutar

Sabah

Batı için balayı bitiyor

Dünyada yeni politik ve ekonomik bloklar oluşurken küreselleşmenin tersine çevrildiği bir aşamaya giriyoruz. Küreselleşme adı altındaki bütünleşme yerine dünya parçalanmanın yükselişine tanıklık ediyor. Ticari ve iktisadi ya(p)tırımların önündeki engellerin artmasıyla başlayan bu yeni dönem, ülkelerin rakip ekonomik bloklara bölünmesiyle sona erece

Prigojinler'in trajedisi

24 Şubat 2022'de Rus ordusu Ukrayna'ya girdiğinde Batılı ülkeler dâhil hemen herkeste 2014'teki Kırım ilhakinde görülen jet performansın tekrarlanacağı inancı veya endişesi hâkimdi Yani Rus ordusunun Ukrayna'yı hızla alması ve hatta bununla da yetinmeyip Doğu Avrupa ve Baltık ülkelerini dahi işgal edebilecek bir pozisyona ulaşması bekleniyordu. Oys

Yeni küresel furya

Büyük güç rekabetinin ağındaki dünyamız sadece jeopolitik anlamda değil siyasi, kültürel ve ekonomik açıdan da köklü bir dönüşümün arifesinde bulunuyor. Nijer'den Guatemala'ya, Macaristan'dan Arjantin'e, İtalya'dan Japonya'ya, Almanya'dan Hindistan'a, ABD'den Güney Afrika'ya ve Brezilya'dan Çin'e kadar sessiz çoğunluğun öfkesi, her ülkede farklı şe

Acı gerçek

Ukrayna'da işler ABD ve müttefiklerinin istediği gibi gitmiyor. Burada bazı kesimler Rusya'nın da batağa saplandığını ileri sürüp Batı'nın hezimetini perdelemeye çalışacaktır. Oysa Rusya zorlansa da sonuçta Ukrayna'da istediğini elde ediyor. Amerikalı askeri stratejistlerden Daniel Davis'in de ifade ettiği gibi "Ukrayna'nın Rusya'ya karşı zafere gi

Batı, son kalesi Nijer'i Rusya'ya mı kaptırdı

26 milyonluk Batı Afrika ülkesi Nijer'de 26 Temmuz'da gerçekleşen darbenin yankıları sürüyor. Çarşamba gecesi bir grup asker ülkenin 2021'de seçilen ilk sivil Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum'u devirdi. Ülkedeki güç açmazı devam ederken darbe yanlısı bazı kişilerin taşıdığı Rus bayrakları Batı'daki alarmı had safhaya taşıdı. ABD, AB ve BM devrik Bazou

Türkiye Yüzyılı'nın önündeki 3 engel

Dünya ve insanlık kritik bir sınamadan geçiyor. Batı'nın hegemonyası sarsılıyor. Bir avuç şehirde yoğunlaşan, sanayi ve hizmetlere dayalı, sürekli genişleyen bir teknokratlar ve profesyoneller ordusu tarafından kontrol edilen neo-liberal küreselleşme artık raf ömrünü doldurdu. Joel Kotkin'in de işaret ettiği gibi bürokratik teknokrasi, iklim despot

Kiev için tünelden önceki son çıkış

Ukrayna'da olup bitenlere dair Batı'dan dünyaya empoze edilen dezenformasyon bulutları yavaş yavaş dağılıyor. Zira ne NATO, AB ve ABD destekli Ukrayna ordusunun 'Bahar Taarruzu' ne de Rus lider Putin'in siyasi prestijini hedef alan Wagner darbesi istenilen sonucu veremedi. Batı'nın dışarıdan ve içeriden yaptığı son saldırıları maharetle karşılayan

Endişeye mahal yok! Her şey Taub'un kehanetindeki gibi...

Liberalizmi 'öznesi muğlak bir düzen miti'ne benzeten Edmund Fawcett, "Burjuva, Amerikan (1776) ve Fransız (1789) devrimleriyle Napolyon Savaşları'ndan (1799-1815) sonra yükselen sosyo-ekonomik ve demokratik hak taleplerini frenlemek için liberal ideolojiyi silah olarak devreye soktu. Amaç toplumdaki çatışmaları ve çelişkileri bitirmek ya da talepl

ABD'nin biti yeniden kanlanıyor

Bugünlerde Amerikalı Neocon'lar ile küreselci Sorosçu tayfanın keyfine diyecek yok. 11 Eylül 2001 sonrası maruz kaldıkları hezimetleri Ukrayna krizi bahanesiyle NATO'yu daha da güçlendirerek unutturduklarını ve tek kurşun atmadan Rusya'ya karşı savaş yürüterek Amerikan İmparatorluğu'nu yeniden canlandırma imkânı bulduklarını ileri sürüyorlar. Haksı

Yeni Türkiye'nin 'yeni güç modeli'

Litvanya'daki NATO Zirvesi, aynı zamanda 31 üyesiyle 1 milyar insanın güvenliğini sağlayan dünyadaki en büyük askeri ittifakın üç ayrı paradoksunu da gözler önüne serdi. Unutmayalım ki ekonomik açıdan da NATO üyelerinin toplam cirosu 32.4 trilyon dolara ulaşıyor. Başka bir deyişle NATO üyesi ülkelerin dünya ekonomisindeki payı yüzde 45'i buluyor. B