Hayatı dibine kadar yaşıyor

30 yaşında görme yetisini kaybeden Avukat Nurdeniz Tunçer'in hikâyesi, hayatın meydan okumalarına karşı gösterdiği inanılmaz bir direnç örneği. Ve ilginçtir görmemek onun için sadece bir zorluk değil, bir fırsat

Geçtiğimiz hafta Rehber Köpekler Derneği Yönetim Kurulu üyesi Semra Güner, Türkiye İş Bankası İstanbul 19. Yarı Maratonu'na derneğin kurucu başkanı avukat Nurdeniz Tunçer'in rehber köpeği Kara ile katıldığını söyleyince kendisiyle tanışmak için derneğin yolunu tuttum. Tunçer'in anlattıkları karşısında görmediğine inanmak zor. Çünkü 8 yaşında başlayan görme kaybı yıllar içerisinde onu yavaş yavaş karanlığa mahkum etse de o, hayatı kendi ifadesiyle 'dibine kadar' yaşayanlardan. Öyle ki; duruşmalara giriyor, flamenko dans kursuna gidiyor, tiyatroya gidiyor. Bütün toplu taşıma araçlarını kullanıyor, paraşütle atlıyor, kayak yapıyor ve hatta maraton da koşuyor. Kara ona rehberlik yapıncaya kadar baston dahi kullanmıyor. Belli ki yaşama dahil olmak onun yaşam felsefesinin temelini oluşturuyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Avukat Nurdeniz Tunçer anlattıkça, onun "Birleşik Krallık'ın Ankara eski Büyükelçisi Richard Moore'un gözleri görmeyen eşi Maggie Moore ve rehber köpeği Star ile tanışınca hem kendi hem de çok sayıda görme engellinin hayatına ışık oldu" haberlerinden çok daha fazlası olduğuna ikna oluyorsunuz. Bütün hikâyesinin bu haberden ibaret olmadığını anlıyorsunuz. Üstelik hayatın her alanında var olma mücadelesi onu hep zirveye taşımış. Dünyanın En Yenilikçi Kadınları listesinde yer alarak rol model oluyor. Fark yarattığı için ödüllendiriliyor. Türkiye'de pek çok uluslararası kurumda yer alarak bu farkındalığı nasıl yarattığını anlatıyor.

Her adımında yeni bir macera

Görme engeli, onun için sadece bir fiziksel sınırlama değil, aynı zamanda bir ruhani keşif arayışı gibi. İlkokuldan itibaren yavaş yavaş gözlerini karanlığa alıştırmaya çalışan bir çocuğun hukuk okuyup avukatlık yapması, sivil toplum çalışmalarına liderlik etmesi ve Rehber Köpekler Derneği'ni kurması ve hatta rehber köpekler okulunu kurmak için mücadele etmesi bu yüzden. Bütün mücadelesi engellerin kafada olduğunu hatırlatarak herkesin potansiyelini keşfetmesi ve sınırları zorlamasına bir çağrı gibi.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Yanından ayrılırken onun dünyasının kelimelerden ibaret olmadığını fark ettim. Her adımında, yeni bir macera, yeni bir keşif var. Kelimelerin ötesinde bir 'coğrafya' ya da gizli hazineleri arayan bir 'korsan' gibi. Bence Tunçer'in kendi kişisel tarihi sadece kendi başarısını değil, aynı zamanda insanlığın kolektif potansiyelini keşfetmesi için bir rehber sayılmalı. Çünkü kendi karanlığında görmeyenlere de yol oluyor. Tıpkı bir deniz feneri gibi

"Kabuklarımı kıra kıra büyüdüm"

Bir kişinin yaşam enerjisi ve psikolojisi, kişinin karakterine, deneyimlerine, destek sistemine ve içsel güç kaynaklarına bağlı olarak değişir. Her birey gibi, görme engeline sahip olan insanlar da yaşamın getirdiği zorluklarla başa çıkmak zorunda kalıyor. Belki de bu yüzden "Hiç mi kırılma noktaların yok" diye sorduğumda "Ben bir ıstakozum. Istakozlar büyüdükçe rahatsızlık hisseder, kabuklarına sığmazlar. O sert kabuğu kırmak, avcılardan korunmak için güvenli bir kayanın altına saklanırlar. Ben de kabuklarımı kıra kıra büyüdüm. Hayatla bağımı koparmayan da işte bu döngüdü" diye yanıtlıyor.