Terörü kardeşlik hukukumuz bitirecek…
Türkiye, kendisine giydirilen deli gömleğini yırtıyor.
Yeniden medeni ayarlarına dönüyor.
Kemalizm, aslında Siyonizmin bir şubesidir.
Farklı olanı düşmanlaştırıp onu yok etmeyi hedefleyen Siyonist yapılanmadır.
Siyonizm, kendini meşrulaştırmak için kendine benzer oluşumlar kurmakta. Tüm izimler İsrail'e çıkmaktadır.
Yakın tarihimiz Siyonizmin musallat ettiği ideolojik çatışmaların tarihidir. Darbeler bu çatışmalardan güç almış, kurtarıcı rolüyle milletin sinesine hançer gibi saplanmıştır.
Ülkenin insan kaynaklarını adeta biçmiştir. Binlerce genç beyinler bu ideolojik çatışmalarda heba edilmiştir.
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışı, kendinden olmayanı yok et ki yaşa'ya dönüştürülmek isteniyor.
"Kahrolsun…." naralarıyla sokaklar tımarhanelere dönüştürüldü. Milletin asgari müşterekleri yerine ideolojik saplantılar ikame edildi.
Şu son günlerde rüşvet, ve hırsızlık davaları dahi ideolojik kalıplara sıkıştırılıp sosyal ve psikolojik kutuplaştırma aracı yapılmak isteniyor.
Hırsızlık ideolojisi()
*
Türkiye'de geri kalmışlığın ve terörün sebebi KEMALİZM özelinde bütün izmlerdir.
Devlet gücünü ele geçiren malum hırsız, arsız, rüşvetçi, üçkağıtçı, kendini din yerine konumlandıran din yasaklanarak FETÖ'ye, etnik kimlikler yasaklanarak da PKK 'ya istismar alanı açıldı.
Yıllarını terörle mücadeleyle geçirmiş emekli Emniyet Müdürü Gazi Osman Kaya diyor ki:
"PKK, tarihi süreç içerisinde gelişen olaylara bağlı olarak yaşanan duygusal travmalar, modernleşme/milli devlet süreçlerinin tabi olarak ortaya çıkardığı sıkıntı ve sancılar, bu süreçlerin doğru gerçekçi politikalarla sağlıklı yönetilememesi, egemen/yönetici iradenin değişim ve dönüşüme karşı tavrı ve menfi yöndeki direnci, kamu otoritesinin algı sorunu, ekonomik sorunların doğrudan ve dolaylı olarak neden olduğu dengesizlikler, sosyo-politik ve kültürel sorunlar, uluslar arası ilişkilerde hâkimiyet mücadelesinin en önemli araçlarından birisi haline gelen etnik ayrılıkçılığa sunulan dış destek, Türkiye'nin sınır komşusu ülkeler ile bölge ülkeleriyle tarihi ve güncel çelişkilerinin meydana getirdiği konjonktür ve bütün bu olumsuzlukların yarattığı sosyo-politik/psikolojik iklimden ziyadesiyle yararlanmasını bilmiştir."
(…)
Etnik ayrılıkçı PKK terör örgütü gerçeği, salt "terör/şiddet" zaviyesinden değerlendirilerek ifade edilemez. Terör örgütünün iddiaları, ideolojisi ve amacı tarihi, içtimai, siyasi, iktisadi, idari, hukuki, dini, kültürel, psikolojik, askeri vs. gibi disiplinler bütünü içerisinde görmek mecburiyeti vardır. Bu meseleyi anlamak, anlaşılabilir kılmak -ancak- bu şekilde mümkün olabilir.
(…)
Dolayısıyla, kardeşliğimize halel gelmemesi için özelde ülkemiz, genelde bölgemiz ve hatta küresel anlamda etnik kimlikler ve inançlar üzerinden siyasi çizgiler çizilmemesi, duvarlar örülmemesi, sosyolojik dinamikler arasında yıkılmaya, yırtılmaya sebep olacak fay hatlarının oluşmaması belirleyicidir."

15