Randevu saatinden beş dakika önce kapı ziline bastığım için 'azar' işiteceğim aklıma gelmezdi.

Güleryüz ve şefkat dolu bir ses tonu ile gelen bu azar boşuna değildi; dakiklik konusunda almam gereken görgü kuralının nazik bir hatırlatmasıydı sadece.

Liseyi henüz bitirmiştim ama bunu okulda öğretmemişlerdi ki...

Bana bunu belleten de, telefonu kapatmak için önce arayan tarafın kapatmasını beklemem gerektiğini tembihleyen de, benim gibi daha nicelerinin 'alternatif görgü kuralları öğretmeni' olan, Mehmed Şevket Eygi'den başkası değildi.

Eygi, özü sözü bir örnek münevver, Türkiye'nin tanınmış gazeteci, yazar, fikir ve kültür insanıydı.

Çıkardığı gazeteler, yayımladığı kitapları ve bilhassa köşe yazılarıyla ülkemizde büyük bir kitleyi etkilemişti.

'Vasıflı Müslüman Genç' kitabında şöyle sesleniyordu: Olgun, iyi yetişmiş Müslümanın üç boyutu vardır: Bilgi ve kültür boyutu... Ahlak, karakter, aksiyon boyutu... Güzellik, sanat, estetik boyutu...

Eygi hocamıza göre bunlardan biri eksik ve güdük olursa Müslüman tamam olmazdı.

Şu tarifin güzelliğine bakar mısınız

Bilgi var, kültür var, ahlak var, karakter, aksiyon var, güzellik, sanat ve estetik var.

Peki bir soralım bakalım kendimize, bunlar bizde gerçekten var mı

Acaba tamam olmuş muyuz

Eygi'nin dizinin dibine oturup da bilgi, aksiyon ve estetik ikliminden nasiplenmeyen kimse olamazdı. Eygi hocamız varlığıyla bulunduğu ortamı tadına doyum olmayan bir nasihat sofrasına dönüştürür ve muhatabını bilgi ve görgüyle donanmış bir vaziyette uğurlardı.

Bazen hissettirmeden, bazen de nasırımıza basarcasına heybemizi doldururdu; ahlakla, ilimle, edeple...

Ne kadarını alabildik bilemem...

Hizip, grup, cemaat, parti ve tarikat taassubunun zararlarından sık sık bahseder, müminleri bu tehlikeye karşı her zaman uyarırdı.

Böylesi insanların varlığına, nasihatlerine (önce kendimden başlayarak söyleyeyim) günümüz insanının çok ama çok muhtaç olduğunu düşünüyorum.

Eygi bilgisini, görgüsünü adeta mum ışığına çevirip etrafını aydınlatmak için kullanırdı. Günümüzde kimi insanlar bu tür donanımlarını 'yaşam koçluğu, manevi rehberlik' adı altında para basma makinasına çevirmiş durumda. Bu bahsi diğer...

Gelelim sadede... Eygi hocamız hayatı boyunca o kadar çok insanın hayatına dokunmuş ki dostları ve ahbapları onu asla unutmadılar, unutamadılar.

Nitekim geçen hafta sonu, Mehmet Nuri Yardım'ın kaleme aldığı 'İnancını Yaşayan Münevver: Mehmet Şevket Eygi' kitabının tanıtım toplantısında Eygi dostları bir araya geldi.