Topyekün saldırı

Esenler Belediyesi, yanılmıyorsam tek başına, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden daha fazla kentsel dönüşüm gerçekleştirmiş durumda.

Ancak konumuz bu değil.

Belediyenin son yıllarda öne çıktığı bir alan daha var; kültür ve sanat...

Her ay gerçekleşen konferans, söyleşi, konser gibi mutat faaliyetler bir yana, kitap yayıncılığı, film festivali gibi daha geniş çaplı etkinliklerle adından söz edilen bir Esenler söz konusu.

İlçede son üç ayda düzenlenen etkinliklerin geneline yayılan tema ise 'Filistin' oldu.

Mesela, Filistin asıllı yönetmenler, yılbaşından önce gerçekleşen Esenler Film Festivali'nde sinemadaki tecrübelerini paylaştılar, Filistin davasını konuştular.

Geçen hafta ise hikaye sanatına gönül verenlerin uğrak yeriydi Esenler.

25-27 Ocak tarihleri arasında gerçekleşen 4. Esenler Öykü Günleri "İstanbul Öyküleri" temasıyla düzenlendi. Etkinliğin onur konuğu ise Selim İleri'ydi.

Burada, Funda Özsoy Erdoğan yönetiminde "Selim İleri Öykücülüğü" ele alındı. Hatice Bildirici ve Fatih Baha Aydın, kendi pencerelerinden, Selim İleri'nin edebiyatımızdaki yerine dair yorumlarda bulundular.

Etkinliğin son gününde ise "Filistin Öyküleri" oturumu vardı. Oturuma katılan yazarlardan Peren Saygılı Mut, Filistin edebiyatının milli hafızayı canlı tutan en önemli kaynaklardan biri oluşuna dikkat çekti. Ki bu böyledir... Tüm dünyanın sustuğu dönemlerde, Filistin davasının bayraktarlığını yapan Mahmud Derviş gibi şairler, şiirleriyle Filistin halkının uğradığı zulmü dünyaya duyurmada önemli görevler üstlendiler.

Bu bağlamda, Türkiye'de edebiyatseverler, Filistinli şairlere az çok aşina olsa da hikayeciler hakkında pek bilgi sahibi değildirler. Dolayısıyla Esenler'deki etkinlik önemli bir boşluğu doldurdu diyebiliriz.

Etkinlikte Peren Mut "Gessan Kenefani öykücülüğü", Osman Koca ise "Filistin Öyküsü" başlığıyla birer konuşma yaptılar.

Eserleri 20 dile çevrilen Kenefani, Filistin direniş edebiyatının ilk öykülerini kaleme almış yazarlardan biri, belki de birincisi.

Kim bilir, daha genç yaşında, 50'den fazla hikayeye imza atmış olması, Kenefani'nin hak davasını anlatmakta acelesi olduğunu gösteriyordu. Nitekim, 36 yaşında şehit edilecekti.