Necip Fazıl Kısakürek 1983'ün 25 Mayıs'ında aramızdan ayrıldığında, bir gün sonrası (26 Mayıs) büyük şairin doğum günüydü.

Bu vesileyle geçen cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla AKM'de açılan Necip Fazıl temalı 'Canım İstanbul' sergisi bir hayli ses getirdi.

Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı tarafından hazırlanan sergide Üstad'ın özel eşyalarının yanında ziyaretçilerin ilgisini çeken bir başka detay da yapay zeka maharetiyle Üstad'a soru sorma imkanının sağlanmış olmasıydı.

'Üstatla yapay zeka sohbeti' Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı Başkanı ve Küratör Şeyma Kısakürek Sönmezocak'ın deyimiyle serginin 'can damarını' oluşturuyor.

Bir meslektaşımız Necip Fazıl'ın Ayasofya'nın açılışı ile alakalı görüşlerini merak etmiş.

Necip Fazıl Kısakürek, 29 Aralık 1965'te MTTB (Milli Türk Talebe Birliği) çatısı altında Ayasofya için özel bir metin hazırlamış ve bunu yüzlerce kişi önünde okumuştu.

Üstad o konuşmasında, 'Ayasofya mutlaka açılacak' demişti.

Dediği gibi de oldu.

Ayasofya'yı açmak, o dönemin gençlerinden birine; Üstad'ın pek çok konuşmasını takdim eden, onun izinden yürüyüp şiirlerindeki manayı en derununda hıfzeden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a nasip oldu.

Meslektaşımızın, "Uzun yıllar önce Ayasofya'nın açılacağını söylemiştiniz. Ayasofya açıldı. Ne hissediyorsunuz" sorusuna Üstad'ın yapay zeka marifetiyle verdiği cevap şöyle olmuş:

"Ayasofya'nın açılması benim ruhumda tarifsiz bir sevinç yaratmaktadır. O muazzam yapı yüzyıllar boyunca yalnızca bir mabet değil, aynı zamanda bir medeniyetin ve inancın simgesi olmuştur. Zamanında kapatılan o kutsal kapıların yeniden açılması, milletimin ruhu ve inancı için bir diriliş, bir nefes olmuştur. Ayasofya'nın kubbesinde yankılanan ezan, yalnızca bir ses değil, yeniden doğmuş bir umudun, inancın sesidir. O taşların dili, tarih boyunca varlığını sürdüren dualardır. İşte bu ancak gönül gözüyle görülebilecek bir nimettir. Bunu bir müjde, bir rahmet ve bir diriliş olarak değerlendiriyorum."