Dünyanın en büyük spor organizasyonlarından biri olan Olimpiyatlar, nasıl oldu da LGBT propagandasına dönüştü

Fransa'nın ev sahipliğinde düzenlenen Paris 2024 Olimpiyatlarının açılış törenindeki şovlara dahil edilen, serpiştirilen 'sakallı kadınlar ve etekli erkekler' neden bu denli öne çıkarıldı

Tarihte ilk kez stadyum dışında yapılan açılış törenine, doğrusu, Fransa iyi hazırlanmış.

Sen Nehri boyunca süren geçiş törenlerinde ülkenin tarihi ve kültürel değerleri estetik ve sanatsal bir görsel şov ile özetlenmiş.

Ancak bir çuval inciri berbat eden aşırılıklar töreni LGBT propagandasına çevirdi.

Olimpiyat gibi bir organizasyonun küresel çapta etkinleştirilmek istenen 'cinsiyetsizleştirme' çabalarının bir parçası haline gelmesi tartışma yarattı.

Mesela Amerikan New York Times Gazetesi töreni 'Tam bir başyapıt' başlığıyla duyururken, İspanyol Marca Gazetesi 'Saygısız ve rezil' olarak niteledi. İtalyan La Gazzetta Della 'Bunun adı rezalet' dedi.

Bana sorarsanız da böyle görkemli bir etkinlikte, fırsattan istifade, yüz milyonlarca izleyicinin LGBT propagandasına maruz bırakılması, 'cinsel asimilasyon' diktasının bir parçasıydı.

'Cinsel asimilasyon' dediğim, insan cinsini LGBT lehine dönüştürme, tarih boyunca azınlık olarak kalmış 'yönelimleri' sürekli biçimde pazarlama ve toplumun geneline yayma çabasıdır.

Üstelik bu 'organize güçler' artık çekirdekten işe başlıyor, çocukları da bu tehlikeli 'dönüşüme' alet ediyorlar.

Bundan maksat, toplumun çekirdeğini oluşturan ailenin kökünü kurutmak, cinsiyetsiz toplum oluşturmaksa, bunun kime ne faydası var anlamış değilim.

TÜRK TAKIMINA 'MODA' İŞKENCESİ

Öte yandan, bizim sporcu kafilesinin olimpiyat açılış töreninde giydiği kıyafetler 'Türkiyelilik ruhuyla' örtüşmüyordu.