Bu filmi niye bu kadar abarttınız

250 TL'ye bilet, bir o kadar paraya da mısır alıp sinemaya girdim.

Büfedeki elemanının teklifine rağmen, Amerikan menşeli o malum gazlı içecekten almadım.

Çünkü hem sağlığa zararlı hem de İsrail'e olan desteğinden dolayı boykot malı.

Birinden kaçarken, diğerine yakalanıyoruz: Hollywood filmine gidiyorum ama Amerikan menşeli o gazlı içeceği almayarak kendimce boykot yapıyorum.

Marketlere gittiğimizde de durum aynı değil mi; raflardaki yabancı ürünler dört bir tarafımızı sarmış. Deterjanlar, kişisel bakım ürünleri... Örneğin 10 tane yabancı diş macunu markasına karşılık belki bir tane yerli üretim...

Emperyalizm, böyle çok kollu bir ahtapot işte!

Neyse...

14:00 seansına denk geldim; izleyeceğim film, o saatte sadece özel koltuklu bir salonda gösterildiği için bilete 250 TL ödedim, şayet 15:00 seansını bekleseydim başka bir salonda 160 TL'ye izleyebilecektim.

NTV haber bültenlerinde, kültür sanat programlarında gün aşırı haberi (bir manada reklamı) yapıldığı için 'gideyim bakayım ne varmış şu Deadpool and Wolvarine'de' dedim.

Aslında hiç sevmediğim bir türdür; yarı gerçek, yarı robotumsu kahramanların uçup kaçtığı filmler...

Nedense NTV bu filmi sürekli gündemde tuttu; yok bir milyar dolar gişesini aştı, yok süper kahraman filmlerinin geri dönüş habercisi vs. her bahaneyle ekranlarda filmin fragmanına yer verdi.

Altı-yedi kez aynı kanalda denk geldiğim için NTV diyorum ama muhtemelen başka kanallarda da durum benzer.

Reklamın etkisinde kaldığımdan mıdır, yoksa büyük perdede film izleme isteğinden midir nedir, gittim filme.

Şunu söyleyeyim, ortada abartıldığı kadar etkileyici bir film yok. Hatta vasat bir film... Bol küfürlü, bol argolu, gırla cinsel göndermeli... (Ki bu durum, televizyon haberlerinde 'eğlenceli' olarak kodlanıyor.)