Bugün Filistinli sanatçılar seyahat edemiyorlar, bulundukları yerden ayrılamıyorlar ama üretmeye, şiir yazmaya, resim yapmaya devam ediyorlar.
Çünkü biliyorlar ki edebiyat ve sanat direnişin bir parçasıdır ve gelecek nesiller bırakacakları bir 'hafıza' mirasıdır.
Filistin halkı, Siyonistlerin topraklarına ayak bastığı günden itibaren direne direne varoluşlarını sürdürüyorlar.
Bazen bir çizgiyle...
Zalim dünyaya sırtını dönmüş (ve artık sembolleşmiş, ikonlaşmış) bir çocuk karakter olan 'Hanzala'da olduğu gibi...
Bazen bir resimle... Kültürel devamlılığa vurgu yapan ve hafızayı temsil eden zeytin ağaçları ve taşlarla bezeli Süleyman Mansur resimlerinde olduğu gibi...
Geçen yıl Necip Fazıl Uluslararası Kültür Sanat Ödülü'ne layık görülen Süleyman Mansur ki, özellikle diasporada doğmuş genç nesil Filistinlilere zengin bir kültüre sahip olduklarını ve bununla gurur duymaları gerektiğini anlatıyor eserleriyle...
Ve bazen bir şiirle... Mahmud Derviş (1941-2008), Ghassan Kanafani (1936-1972), Fadwa Tuqan (1917-2003) ve İbrahim Tuqan (1905-1941) gibi isimler, Filistin davasını dünyaya dizeleriyle haykırdılar...
Filistin şiirinin annesi olarak anılan Fadwa Tuqan'ın mısraları için "on suikastten daha yıkıcı" benzetmesi yapan katil İsrail askerinin korkusu boşuna değil.
Fransız yönetmen Jean Luc Godard'ın hazırladığı bir belgeselde geçen şu sözler Mahmud Derviş'e ait: İsrail bizi yenemez çünkü bizim şiirimiz var, onların bir şiiri yok!
İsrail kurulduğundan beri Filistin için acı var, gözyaşı var, yoksunluk var; köklü bir halkın zorla yurdundan sürgün edilişi ve hürriyete susamışlığı var.
Buna karşın İsrail ve Batı'daki birçok ülke, Filistin halkının varlığını inkar ediyordu.
Ama artık durum öyle değil, insanlık Filistin için ayakta.
Katil Netenyahu BM kürsüsünde konuşurken delegeler salonu terk ediyor, kimse yüzüne bakmıyor bile.
İşte, Filistin direnişini ayakta tutan ruhun mayalanmasında edebiyatçıların ve sanatçıların emeği büyük... Şiirle, yazıyla, resimle; belgesellerle, filmlerle yıllardır ilmek ilmek dokunan 'direniş' ruhunun kıymeti bu zor zamanlarda daha iyi anlaşılıyor.
Meksika'da yayınlanan 'El Sol de Mexico' gazetesinde bir yazı bu emeğe saygı niteliğinde...