Bir başka yangın daha var

Meğer ne çok yaralıymışız... Önceki yazılarımda Bitlis'te cemaatsiz bir vakit namazına denk geldiğimi yazmıştım.

Bunun üzerine okuyucularımızdan mesaj akmaya başladı. Cami cemaatinin azlığından yakınıyorlar.

Özellikle tatil bölgelerinden gelen mesajlarda 'Ben ve imamdan başka kimse yoktu' diyenlerin sayısı epey yekûn tutuyor. Korkarım ki orman yangınları gibi bir de böylesi bir iç yangınımız var.

İnşallah Diyanetimiz bu konuda bir şeyler düşünüyordur.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle Kültür ve Sanat Muhabirleri Derneği tarafından düzenlenen Siirt-Bitlis-Van buluşmalarının son durağındayız.

Bitlis'ten yola koyulup heybetli dağların, yeşil vadilerin arasında kıvrıla kıvrıla (tabiri caizse kaymak gibi asfalt yollarda) Van'a doğru ilerlerken şoför Bey anlatıyor: "Eskiden bu yollardan geçmeye cesaret edemezdik. Teröristler otobüsleri, resmî araçları yakıyorlardı. Bu yollar çok tehlikeliydi. Şimdi Elhamdülillah...'

Van'dan iyi haberlerim var ama (konuyu çarşı pazardaki esnaf açtığı için) Van'ı içten içe yakan ahlaki erozyondan da söz etmek istiyorum.

Şehirde ticari bir canlılığa vesile olan bir kısım İranlı turistin Van'da canlarının istedikleri gibi davranışlar sergilediklerini, gece hayatının dinamosu olduklarını bilmiyordum. 'Gece hayatı' diyerek geçiyorum gerisini siz anlayın.

('İranlılar' deyip toptancı bir yaklaşım sergilemek hakkaniyetli bir yaklaşım olmaz elbette.)

Tarihi Van kalesi eteklerinde bulunan Hüsrev Paşa Camii imamından dinledik... Kimi İranlı turistler memleketlerinde yapamadıkları taşkınlığı Van'a saklarcasına, adaba uymayacak şekilde, açık saçık kıyafetlerle cami içine girmeye çalışıyormuş. Üstelik, ellerinde içki şişesi, poz vermeye yeltenenler de olmuş, oluyormuş. Cami cemaati ve imam bu taşkınlıklardan yaka silkmiş...

Çarşı, sokaktaki vatandaş kimi İranlı turistlerin gençlere, kızlara kötü örnek olacak işlere bulaştığını dile getiriyor. Esnaf ise yoğun Hakkarili göçünün getirdiği sosyolojik değişimden dem vuruyor.

Neyse... Olumsuz örneklerle içinizi karartmış olmayayım.

Güzel haberler de verelim.

Van'da en çok duyduğum sözü söyleyeyim: Allah Vali Bey'den razı olsun.

Bu duanın altında Vali Ozan Balcı'nın bölgeye yaptığı yatırımlar, hizmetler var.

Vanlılar anlatıyor: Şu gördüğünüz sahil işportacıların işgali altındaydı. Teneke barakalar vardı. Şimdi tertemiz parklar, yürüyüş ve bisiklet alanları var.

Hakikaten, başımı ne yana çevirsem şehirde bir inşa faaliyeti... Yeni kültür merkezleri, kütüphaneler, tarihi eser restorasyonları, kazı çalışmaları, yenilenen yollar, alt ve üst yapı çalışmaları...